Dünya, size sırtını dönüp gitmekte!..

Selem bin Hüseyin Bârusî hazretleri evliyanın meşhurlarındandır. İran’da Nişâbûr’da doğdu ve orada yaşadı. Vefât târihi ve hayatının hakkında bilgi bulunmayan bu mübârek zât, buyurdu ki:

Ali bin Ebû Tâlib (radıyallahü anh) buyurdu ki:

“En çok korktuğum şey, hevâya uymak ve uzun emeldir. Hevâya uymak, insanı haktan alıkor. Tûl-i emel ise, âhıreti unutturur. Dikkat ediniz! Dünya sırtını dönüp gitmekte. Âhıret ise, yönelmiş gelmektedir. Dünyaya da âhırete de sarılanlar vardır. Siz, âhırete sarılanlardan olunuz. Dünyanın oğullarından olmayınız. Çünkü dünya, amel yeridir. Hesap yeri değildir. Âhırette ise hesap var, fakat amel zamanı geçmiştir.”

“İnsanın içinin kötülüğü dışına vurur.”

“Resûlullah Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) sünnetine yapışıp, bid’atlerden sakınmadıkça, îmân nûrunun parlaklığına kavuşamazsın.”

“Eğer insanların dışındaki rağbet, içlerinde de olsa, dışlarında olan zühd, içlerinde de olsa, onlar Hakkın askerleri olurlardı. Nice çok namaz kılıp oruç tutanlara rastladım. Ama onların yaptıklarının sadece gösterişten ibâret olduğunu gördüm. Onlar, îmânlarının uçup gittiğinin farkında bile değillerdi.”

“İnsanlara doğru yolu gösteren âlim şu kimsedir ki; kendi huzûrunda iken senin kalbini derleyip toparlayan, yokluğunda seni her türlü kötülüklerden haram, günah ve çirkin şeylerden koruyan, sâhip olduğu en güzel ahlâk ile seni terbiye eden ve o ahlâkla ahlâklanmanı sağlayan, kendine mahsus terbiye usûlleriyle terbiye eden, kendi îmân nûrunun parlaklığıyla talebesinin kalbini parlatan ve kalbini kötülüklerden temizleyendir. Talebe ise; Allahü teâlânın sevdikleri ile berâber olduğu zaman edebi gözetip, güzel ahlâk sâhibi ve her işte tevâzu üzere olan, âlimlerin huzûrunda onları can kulağı ile dinleyen kimsedir.”

“Nisa sûresinin 114. âyetinde meâlen; (Kendisine tevhîd ve doğru yol bildirildikten sonra, Resûlullahın doğru yolundan sapan, itikâd ve amelde mü’minlerden ayrılan kimseyi, âhirette kâfirlerle birlikte Cehenneme sokarız) buyuruldu. Her mü’minin Ehl-i sünnet ve cemâat mezhebine uyması lazım geldiği, bu âyet-i kerîmeden de anlaşılmaktadır. (Sürüden ayrılan koyunu kurt kapar) sözünü unutmamalıdır. Ehl-i sünnet ve cemaatten ayrılan da Cehenneme gider.”

Comments are closed.