Anadolu velilerinden Muhammed Said hazretleri; Cizre Ulu Câmi’de vaaz ve nasihatlere başladı. Pek çok kimse Onun sohbetlerinde hidayete geldi.
Alkolik biri vardı.
Bu zata geldi ve;
“Efendim, tövbe edeceğim, fakat içkiden bir türlü kurtulamıyorum. Zira bu, irademin dışında” dedi.
Büyük zat kalktı.
Ve bir nazar edip;
“Her günahtan tövbe et ve yapmamaya azmet. O zaman içkiyi de içemeyeceksin” buyurdu.
O kişi bu defa;
“Kendimi tutamıyorum” deyince,
Mübarek ciddileşip;
“İç içebilirsen!” buyurdu.
Bu söz, ona öyle çok tesir etti ki, hemen tövbe etti…
Öğle saatleriydi.
Meyhaneye gitti.
Yine içecekti.
Lâkin ne zaman kadehi eline alsa, kadehin içinde Muhammed Said hazretlerinin kamasının ucunu görüyordu.
Meyhaneciyi çağırdı.
Bardağı değiştirdi.
Olmadı bir daha.
Üç defa değiştirdi.
Her seferinde bardağın içinde Muhammed Said hazretlerinin kamasının ucu duruyordu…
Sonunda meyhaneden çıktı ve doğruca onun vaaz verdiği câmiye gitti.
Büyük zat onu gördü.
Ve tebessüm ederek;
“Üç kere yetmedi mi? Bardağını bir daha değiştirseydin kamayla iki parça olurdun” buyurdu.
O da kuvvetli tövbe etti ve ömrünün sonuna kadar bu tövbesini bozmadı.