“Ölmeden önce ne yapayım?”
Evliyânın büyüklerinden Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin bir talebesi, bu zâtı rüyâda görüp;
“Efendim, ölmeden önce ne yapayım?” diye sordu.
Büyük velî;
“Son nefeste ne yapmak gerekirse onu yap. Hiç değilse ‘Allah’ de” buyurdu.
Genç talebe;
“Hocam! Allah demek, son nefeste gerekir, şimdi hayattayken ne yapayım?” dedi
Büyük velî sordu ona:
“O son nefes dediğin şey ne zaman gelecek evlâdım?”
“Bilmem ki, hocam.”
“Bugün gelebilir mi?”
“Gelebilir efendim.”
“Öyleyse ne duruyorsun, şimdiden ‘Allah’ de. Zîra bu fırsat, yarın olmayabilir.”
Delikanlı sordu:
“Ehl-i Sünnet Müslümanlar hiç mi cehenneme girmeyecek efendim?”
Büyük velî;
“Evet, girmeyecekler. Ehl-i Sünnet âlimlerinden birine tâbi olarak yaşayan, Nuh aleyhisselâmın ömrü kadar ibâdet yapmış gibi sevap kazanır” buyurdu.
Ve ilâve etti:
“İşte Ehl-i Sünnet olmak bu kadar kıymetlidir. Allahü teâlâ bana, 950 sene ömür, Eyüp aleyhisselâmın sabrı kadar sabır verse, ne yaparım biliyor musun?”
“Ne yaparsınız hocam?”
“Benim Ehl-i sünnet bir Müslüman olmamı sağlayan kıymetli hocama, gece gündüz hizmet ederim. Bir an olsun ayrılmam hizmetinden. Yine de hakkını ödeyemem” buyurdu.