Eshabım ümmetim için sığınaktır. Hangisine uyarsanız hidayete kavuşursunuz.
Abdülgâfir Fârisî hazretleri Hadis ve Şafii fıkıh alimidir. 451’de (m. 1059) İran’da Nîşâbur’da doğdu. Fıkıh ve hadis ilmi tahsil etti. Mescid-i Akil’de pazartesi günleri ikindi namazından sonra talebelerine yıllarca hadis yazdırdı. 529 (m. 1134) yılında Nîşâbur’da vefat etti. Eshâb-ı kirâmın üstünlükleri hakkında buyurdu ki:
Allahü teâlâ Fetih sûresi 18.ci âyetinde meâlen: (Ağaç altında sana söz veren mü’minlerden Allahü teâlâ elbette razıdır), Fetih sûresi 29.cu âyetinde meâlen (Muhammed “aleyhisselâm” Allahın Resûlüdür. Onun yanında bulunanlar (Eshâb-ı kirâm) kafirlere karşı çok şiddetli, kendi aralarında gayet merhametlidirler. Onları rükû ve secde ederken (namaz kılarken) görürsün. Allahdan lütuf ve rıza isterler), Tevbe sûresi 100.cü âyetinde meâlen (İyilik yarışında önceliği kazanan muhacirler ve ensar ve onlara güzelce uyanlardan Allah razı olmuştur. Onlar da Allahdan razıdırlar) buyurmuştur.
Resûlullah Efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: “Yıldızlar gök ehli için sığınaktır. Ben de eshabım için sığınağım. Eshabım da ümmetim için sığınakdır. Hangisine uyarsanız hidayete kavuşursunuz. Eshabıma dil uzatmayınız! Ümmetimden herhangi biri Uhud dağı kadar altın sadaka verse, eshabımın bir müd arpa sadakasına verilen sevaba kavuşamaz.” İmrân bin Husayn’ın “radıyallahü anh” rivayet etdiği bir hadis-i şerifte Resûlullah Efendimiz şöyle buyurmuştur: (Zamanlar, asırlar ahalisinin en hayırlısı, en iyisi benim asrımın ahalisidir. [Yani Sahâbe-i kirâmın hepsidir.] Ondan sonra ikinci asrın, ondan sonra üçüncü asrın mü’minleridir.) Bir hadîs-i şerifte de: “Beni gören veya beni görenleri gören Müslümanı Cehennem ateşi yakmaz” buyurdu. Diğer bir hadis-i şerifte ise: “Beni görenlere ne mutlu ve eshabımı sevenlere ne mutlu, çünkü sizin en hayırlınızdır” buyruldu. Eshâb-ı kirâmın kalbleri Allahü teâlâya kavuşmuş ve Onda fânî olmuşlardır. Konuştukları zaman hakkı söylerler. Hükmettikleri zaman adaletle hükmederler. Allahü teâlâ A’râf sûresi 181.ci âyetinde meâlen (Yarattıklarımızdan bir ümmet vardır ki, hakkı gösterirler ve onunla hükmederler) buyurdu.