(Dünden devam)
Halife Hazret-i Ebu Bekir “Üsame’ye ihtiyacımız yok… Burada hazır olan asker kâfi gelir. Allahü teâlânın yardımıyla mürtedlerin hakkından geliriz” buyurdu.
Kararlı bir hâli vardı.
Eshab ondan kuvvet aldı.
***
Cabir bin Abdullah der ki:
“Biz sahabiler, minber dibinde oturmuştuk. Halifenin bu konuşmasıyla yüreklenip kuvvetlendik.
Arslan gibi şahlandık!
Gaza davulları çalındı.
On bin asker silahlandık.
Ve cenge hazır olduk.
***
Hazret-i Ebu Bekir, Halid ibni Velid’i on bin askere kumandan tayin edip cümlesini Allahü teâlâya ısmarladı ve mürtedlerin üzerine gönderdi.
Halid bin Velid gitti.
Karşılarına dikildi.
Resûlullahın zekât memurlarını şehit edenleri bir bir katletti… Resulullahın vefatında, sevincinden ellerine kına yakan ve def çalan kadınları buldu.
Hepsinin ellerini kestirdi!
***
Onlar bunu gördüler.
Hep pişman oldular.
Ve eman dilediler!
Halifeye gelip “Yanıldık, hata ettik; namaz kılalım, zekât verelim, her ne buyurursan yerine getirelim, yeter ki Halid bin Velid’i üstümüzden kaldır… Zira damarımızı kuruttu, kökümüzü kesti” dediler. Yalvarıp yakardılar.
***
Halife onları dinledi ve “Ben Peygamberimiz’den işittim. ‘Halid, Allahü teâlânın kılıcıdır, asla boş yere kan dökmez’ buyurmuştu” diye cevap verdi.