Helvacı Dede
Yaşadığı devir hakkında bilgi olmayan Helvacı Dedenin kabri Kayseri’de yol ortasında olup kaldırılamamıştır. Bölge halkı tarafından ziyâret edilmektedir.
Yaşadığı devir hakkında bilgi olmayan Helvacı Dedenin kabri Kayseri’de yol ortasında olup kaldırılamamıştır. Bölge halkı tarafından ziyâret edilmektedir.
Evliyânın büyüklerinden. Babasının ismi İsmâil’dir. Hayrünnessâc lakabı ile meşhûr olup ismi Muhammed, künyesi Ebü’l-Hasan’dır. Aslen, Samarrâ şehrinden olup, Bağdât’ta ikâmet ederdi. Sırrî-yi Sekâtî’nin talebesi, Cüneyd-i Bağdâdî ve Ebü’l-Hüseyin Nûrî’nin akrânı idi.Ebû Hamza Bağdâdî ve başka zâtlarla görüşüp sohbet etti. Ebü’l-Abbâs ibni Atâ, Ebû Muhammed Cerîrî ve başka zâtlar kendisinden ilim…
Kastamonu-Küre’de medfun âlim ve velîlerin büyüklerinden. Ataları, Moğolların İslâm ülkelerini istilâsıyla Anadolu’ya gelmiş ve Kastamonu’ya yerleşmiştir. Hayreddîn’in babasının adı Kâsım, dedesinin adı ise Hacı Safâ idi.Doğum târihi bilinmemektedir. 1475 (H.879) senesinde vefât etti. İlk öğrenimini memleketinde yaptıktan sonra Bursa’ya gitti. Bir müddet Molla İbn-i Beşîr’den ilim öğrendi. Bursa’dan Edirne’ye geldi.…
Harrân’da yetişen evliyânın büyüklerinden, âriflerin ileri gelenlerinden. Nesebi; Hayât bin Kays bin Kahhâl bin Sultan el-Ensârî el-Harrânî’dir. Urfa’ya bağlı Harrân kazasında doğup yetiştiği için "Harrânî" nisbeti ve "Şeyh-ül-Kıdve" lakabı ile meşhûr oldu. Doğum târihi hakkında, kaynaklarda bir bilgiye rastlanamamıştır. Ömrünün 50 senesine yakınını Harrân’da geçirmiş büyük bir velîdir. İnsanlar ve…
Osmanlı Devletinde yetişen âlim, velî ve büyük hattatlardan. 1642 (H.1052) senesinde İstanbul’da doğdu. Babası, HasekiCâmiinin müezzini Ali Efendi idi. Zamânının hat üstâdı olması sebebiyle, ilmî yönden çok hattatlığı ile meşhûr oldu. Osmanlı Devletinin en meşhûr hattâdı Şeyh Hamdullah Efendiden yüz sene sonra gelip, onun gibi yeni bir çığır açtığı için;…
Evliyânın büyüklerinden. Adı Hâtim bin Anvân bin Yûsuf el-Esam, künyesi Ebû Abdurrahmân’dır. Belh’te doğmuştur. Doğum târihi belli değildir. Hâtim-i Esam, Şakîk-i Belhî’nin talebesi, Ahmed-i Hadraveyh’in hocasıdır. 852 (H.237) senesinde Belh’in bir nahiyesi olan Mâhcer’de vefât etmiştir. Kendisine "Esam" (sağır) denilmesinin sebebi şudur: "Birisi onunla konuşurken kazayla yellendi. Hâtim-i Esam o…