“Yatacak bir yatağı bile yoktu”
“Yatacak bir yatağı bile yoktu” “Uzaktan bakıldığında sanki tedavisinde yardımcı olması için değil de ölmesi için bekliyordu” Bir tas sıcak çorba pişmiyordu evinde. Çünkü kendisi pişiremiyordu artık. Dışarıdan da alamıyordu, çünkü yağı dokunuyordu, salçası dokunuyordu o dokunuyordu bu dokunuyordu… Hem bu kadar pimpirikliydi hem de kendine evde bakan…