Rabbimden ümidim odur ki…

Molla Gürani hazretleri, vefat ettiği sene kış geldiğinde iyice halsizleşti. İstanbul’daki konağına göçüp yatak hazırlanmasını istedi. Kuşluk namazını kıldı. Kıbleye dönerek sağ yanı üzerine yattı. O gün kendisinden Kur’ân-ı kerim ve kıraat ilmi öğrenen hâfızların toplanmasını istedi. Onlara haber gitti. Yanında toplandılar. Talebelerine “Üstünüzde olan hakkımı ödeme zamanı bugündür. İkindi…

Devamını oku

Kendinizi üstün görmeyin!

Molla Gürani hazretleri; heybetli, vakur ve sarsılmaz bir ilim haysiyetine sahipti! Uzun boylu, gür sakallı, doğru ve açık sözlüydü. Vezirleri adlarıyla çağırır, Sultanın huzuruna girince yüksek sesle selâm verirdi. Bir arefe günüydü… Sultan, Molla Gürani’ye bir haberci göndererek “Yarın bayramı kutlamak üzere teşrif eder misiniz” diye ricada bulundu. O, bu…

Devamını oku

Namaz, insanı kötü işlerden alıkoyar!..

Muhammed bin Ali hazretleri Cezayir’de yetişen Mâlikî mezhebi âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir. 1202 (m. 1787)’de Cezayir’in Vehrân şehrinde doğdu. 276 (m. 1859)’da Libya’da Ca’bûb vadisinde vefât etti. Namazın ehemmiyeti hakkında şunları buyurdu: Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen; “Kur’ândan sana vahiy olunanı oku ve namazı (beş vakit namazı) kıl! Zira namaz, insanı kötü ve uygunsuz…

Devamını oku

Büyük âlim ve mürşid-i kâmil

İslâm târihinde, bundan önceki makâlemizde kendisinden bir nebze bahsettiğimiz Muhammed Ma’sûm (kuddise sirruh) kadar rüşd ve hidâyeti yaygın bir âlim ve mürşid görülmemiştir. Dokuz yüz bin kişi ona talebe olup huzûrunda tövbe etmiş, talebelerinden yüz kırk bini velîlik mertebelerine kavuşmuş, yedi bini de mürşid-i kâmil (tâm ve olgun bir âlim)…

Devamını oku

Hiçbir mahlukta ilahlık sıfatı yoktur

Sual: Şirk nedir, bir insanın resmine hürmet etmek de şirk olur mu? Cevap: Küfrün, inkârın çeşitleri vardır. Bunların en kötüsü, en büyüğü ise şirktir. Bir kötülüğün her çeşidini bildirmek için, bunların en kötüsü söylenir. Bunun için, âyet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde bulunan şirk kelimesinden, her çeşit küfür, inkâr manası anlaşılır.…

Devamını oku

Yalan söyledin ey yalancı!..

Bir gün Gavs-ül âzam Abdülkâdir-i Geylani hazretleri, sıcağın tesiriyle pek fazla susamıştı. Ama içecek “su” yoktu… Zira çölün ortasındaydı. Hakk teâlâ ona bir “bulut” gönderdi… O, buluttan bir “yağmur” boşandı. Kana kana içip ferahladı… O ara bir “ışık” belirdi. O, buluttan bir “ses” duydu… Kendisine hitap ediyordu. Kulak verip dinledi…

Devamını oku