Resûlullah Efendimiz “sallallahü aleyhi ve selem” hazretlerinin amcası hazret-i Abbâs “radıyallahü anh”, bir gün Efendimizin huzur-i şerîflerine geldi.
Müsaâde istedi.
Ve kendilerine;
“Yâ Resûlallah! Siz kırk günlük idiniz ki, gökteki “Ay” ile söyleşirdiniz. Lâkin merak ederim. Siz ona ne derdiniz, o size ne derdi?” diye sordu.
Server-i âlem
“aleyhisselâm”
Tebessüm edip;
“Evet hâtırlıyorum. O gün elimi bir şeyle sıkıca bağlamışlardı. Elimin acısından tam ağlamak üzereydim ki, gökten “ay” bana seslendi” buyurdu.
Hazret-i Abbâs
radıyallahü anh;
“Ne söyledi yâ Resûlallah?” diye sordu.
Resûl-i ekrem
“aleyhisselâm”;
“Ağlama! Eğer gözyaşından bir damlacık toprağa düşerse, kıyâmete kadar bu toprakta bir daha yeşil bir ot bitmez dedi” buyurdu.
Hazret-i Abbâs
radıyallahü anh;
“İyi ama, siz o zaman bebektiniz. Bunları nasıl hâtırlıyorsunuz?” dedi.
Server-i âlem
“aleyhisselâm”;
“Evet, henüz bebektim. Ama ben bilirim. Hattâ doğmadan önce olan hâdiseleri dahî biliyorum” buyurdu.
O rica etti:
“Birini anlatın lütfen”
Resûl-i ekrem
“aleyhisselâm”;
“Henüz doğmamıştım. Cenâb-ı Hak yedi gökte, yedi dağ yarattı ve görevli meleklerle doldurdu. Bu melekler devamlı zikredip, sevâbını, bana salevât okuyan ümmetime hediye ederler” buyurdu.