Bir gün Resul aleyhisselam evindeydi. Hazret-i Ömer geldi.
Selam verip oturdu.
Server-i Âlem Efendimiz ona bakıp “Yâ Ömer! Bana ilahî emir gelmiştir ki: ‘Adalet nurunu Ömer bin Hattab’a ver.’ Şimdi onu sana verdim. Cihanda adalet etmek senin nasibindir” buyurdu.
***
Hazret-i Ebu Bekir’in yaşı ilerledi.
Dünyadan göç vakti yaklaştı.
Hilafet için bir vasiyetname yazdı.
Ancak halife olacak şahsın ismini yazmadı.
O yeri boş bıraktı.
Zira kimse incinmesin, diyordu.
***
Hazret-i Abbas bunu işitti.
Hemen Halifenin huzuruna gitti.
Bu vasiyetnameyi istedi.
Ve eline alıp okudu.
Açık olan yere gelince düşünüp o yere “Ömer bin Hattab” yazdı.
***
Daha sonra Halife, Hazret-i Abbas’a, “Vasiyetnameyi getir” buyurdu.
O da getirip verdi ve hemen ardından “Ey Resulullah’ın halifesi! Ben küstahlık edip o açık yere ‘Ömer’ adını yazdım” diye arz etti.
Halife bunu duydu.
Sevinip “Elhamdülillah benim de muradım böyleydi” buyurdu.
***
Bazı Eshab, Halifeye gelip “Niçin böyle ettin. Ömer, sert tabiatlıdır. Allahü teâlâ bunu senden sorarsa ne cevap verirsin?” dediler.
Halife onları dinledi.
Ve cevap olarak “Hak teâlâ sorarsa ‘Yâ Rabbi! O gün yeryüzünde Ömer’den daha adil bir kimse bulamadım. O sebeple Ömer’i halife tayin ettim’ derim” buyurdu.