“Benden
sonra size iki şey bırakıyorum. Bunlara yapışırsanız, yoldan
çıkmazsınız: Biri Kur’an-ı kerimdir. İkincisi de Ehl-i beytimdir.”
sonra size iki şey bırakıyorum. Bunlara yapışırsanız, yoldan
çıkmazsınız: Biri Kur’an-ı kerimdir. İkincisi de Ehl-i beytimdir.”
Begaviyyü’l-Kebir
hazretleri büyük hadis âlimlerindendir. Meşhur âlim Muhyisünne
Begavî’den ayırdetmek için Begaviyyü’l-Kebîr adı ile anıldı. 214’te
(829) Bağdat’ta doğdu. On bir yaşında hadis ilmi tahsiline başladı.
Ahmed bin Hanbel ve 300’den fazla âlimden hadis tahsil etti. 317 (m.
929)’da Bağdat’ta vefat etti. Naklettiği, Ehl-i beytin faziletlerini
anlatan bazı hadis-i şerifler:
hazretleri büyük hadis âlimlerindendir. Meşhur âlim Muhyisünne
Begavî’den ayırdetmek için Begaviyyü’l-Kebîr adı ile anıldı. 214’te
(829) Bağdat’ta doğdu. On bir yaşında hadis ilmi tahsiline başladı.
Ahmed bin Hanbel ve 300’den fazla âlimden hadis tahsil etti. 317 (m.
929)’da Bağdat’ta vefat etti. Naklettiği, Ehl-i beytin faziletlerini
anlatan bazı hadis-i şerifler:
Ebû Hüreyre (radıyallahü
anh) diyor ki: Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Efendimizin
yanında idim. Hasan (radıyallahü anh) geldi. “Yâ Rabbî! Bunu seviyorum.
Sen de bunu sev ve bunu sevenleri de sev!” buyurdu.
anh) diyor ki: Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Efendimizin
yanında idim. Hasan (radıyallahü anh) geldi. “Yâ Rabbî! Bunu seviyorum.
Sen de bunu sev ve bunu sevenleri de sev!” buyurdu.
Enes bin
Mâlik (radıyallahü anh) diyor ki: “Resûlullah Efendimize Hasan’dan daha
çok benzeyen kimse yok idi.” Bir kere de “Hüseyin (radıyallahü anh)
Resûlullaha çok benziyordu” dedi.
Mâlik (radıyallahü anh) diyor ki: “Resûlullah Efendimize Hasan’dan daha
çok benzeyen kimse yok idi.” Bir kere de “Hüseyin (radıyallahü anh)
Resûlullaha çok benziyordu” dedi.
Zeyd bin Erkam (radıyallahü
anh) diyor ki: Resûlullah Efendimiz buyurdu ki: “Benden sonra size iki
şey bırakıyorum. Bunlara yapışırsanız, yoldan çıkmazsınız. Birisi,
ikincisinden daha büyüktür. Biri, Allahü teâlânın kitabı olan Kur’an-ı
kerimdir ki, gökten yere kadar uzanmış, sağlam bir iptir. İkincisi Ehl-i
beytimdir. Bunların ikisi birbirinden ayrılmaz. Bunlara uymayan, benim
yolumdan ayrılır.”
anh) diyor ki: Resûlullah Efendimiz buyurdu ki: “Benden sonra size iki
şey bırakıyorum. Bunlara yapışırsanız, yoldan çıkmazsınız. Birisi,
ikincisinden daha büyüktür. Biri, Allahü teâlânın kitabı olan Kur’an-ı
kerimdir ki, gökten yere kadar uzanmış, sağlam bir iptir. İkincisi Ehl-i
beytimdir. Bunların ikisi birbirinden ayrılmaz. Bunlara uymayan, benim
yolumdan ayrılır.”
Yine Zeyd bin Erkam’ın bildirdiği hadis-i
şerifte, “Ali, Fâtıma, Hasan ve Hüseyin ile harp, bana karşı harp
demektir. Bunlarla sulh ve selamet üzere olmak, bana teslim olmaktır”
buyurdu.
şerifte, “Ali, Fâtıma, Hasan ve Hüseyin ile harp, bana karşı harp
demektir. Bunlarla sulh ve selamet üzere olmak, bana teslim olmaktır”
buyurdu.
Cemî bin Ömer diyor ki: Amcam ile birlikte Âişe
(radıyallahü anha) validemizden sorduk ki; “Resûlullah Efendimiz en çok
kimi severdi?” Cevabında, Fâtıma’yı (radıyallahü anha) buyurdu.
Erkeklerden kimi en çok severdi, dedik. “Fâtıma’nın zevcini” yani Ali’yi
dedi.
(radıyallahü anha) validemizden sorduk ki; “Resûlullah Efendimiz en çok
kimi severdi?” Cevabında, Fâtıma’yı (radıyallahü anha) buyurdu.
Erkeklerden kimi en çok severdi, dedik. “Fâtıma’nın zevcini” yani Ali’yi
dedi.
Abdullah ibni Ömer (radıyallahü anhüma) diyor
ki: Resûlullah Efendimiz buyurdu ki. “Hasan ile Hüseyin, dünyada benim
güzel kokularımdır.”
ki: Resûlullah Efendimiz buyurdu ki. “Hasan ile Hüseyin, dünyada benim
güzel kokularımdır.”
Ali (radıyallahü anh) buyurdu ki: “Hasan’ın göğsünden yukarısı, Hüseyin’in göğsünden aşağısı Resûlullaha çok benziyordu.”
Abdullah
ibn-i Abbas buyurdu ki: Resûlullah Efendimizin mübarek omuzunda Hasan
vardı. Birisi, “Yâ Hasan! Ne iyi yere oturmuşsun” deyince Resûlullah
Efendimiz “Omzumdaki ne iyi insandır” buyurdu.
ibn-i Abbas buyurdu ki: Resûlullah Efendimizin mübarek omuzunda Hasan
vardı. Birisi, “Yâ Hasan! Ne iyi yere oturmuşsun” deyince Resûlullah
Efendimiz “Omzumdaki ne iyi insandır” buyurdu.