(Dünden devam)
İsmail aleyhisselam eve geldi. Güzel bir koku duydu.
Hanımına “Bir gelen oldu mu?” dedi. Hanımı “Evet, yaşlı bir zat geldi” dedi.
Ve Onu tarif etti.
***
Sonra “Bana geçimimizi sordu. Ben de şiddetli darlık içinde bulunduğumuzu söyledim” dedi.
İsmail aleyhisselam:
“Bir şey söyledi mi?” deyince “Evet, ‘kocana söyle, kapının eşiğini değiştirsin’ diye tembih etti” dedi.
***
İsmail aleyhisselam “O, benim babamdır, eşik de sensin” dedi.
Ve ondan ayrıldı.
Başkasıyla evlendi.
***
Hazret-i İbrahim tekrar geldi.
O yine evde yoktu.
Hanımına sordu.
O da “Maişet/yiyecek temini için gitti” dedi. “Geçiminiz nasıldır?” deyince “Saadet ve bolluk içindeyiz” dedi ve Allah’a hamdetti.
***
“Ne yiyip ne içersiniz?” deyince de “Et yiyip zemzem içeriz” dedi.
İbrahim aleyhisselam:
“Yâ Rabbî! Bunların etlerini ve sularını mübarek kıl” diye dua edip Şam’a döndü.
Sonra tekrar geldi.
Oğlunu görecekti.
***
O esnada İsmail aleyhisselam, bir ağacın altında okunu yontup düzeltiyordu.
Birden babasını gördü.
Sevinçle kalktı.
Hürmetle karşıladı.
Çoktandır görüşmemişlerdi. (Devamı yarın)