Bir kayayı kıramayınca…

Hendek Harbi’nde Sahabe-i kiram bir kayayı kıramadılar ve vaziyeti Efendimize haber verdiler…
Efendimiz geldi ve “Bu kayanın üstüne biraz su serpiniz” buyurdu.
Sonra külüngü aldılar.
Ve üç defa vurdular…
Etrafa kıvılcımlar saçıldı ve her taraf aydınlandı… Öyle ki o ışıkta Yemen, İstanbul ve Faris illerini gördü Eshap…
Hikmetini sordular.
Efendimiz “Bu, bu memleketlerin Müslümanlar tarafından fethedileceğine işarettir” buyurdular.
? ? ?
Hazret-i Cabir’in evinde az arpa ile bir oğlak vardı… Onlarla yemek yapıp Resulullah ile birkaç sahabiye ikram etmeyi düşündüler…
Zira bu, az miktardı.
Hepsine yetmezdi.
Hazret-i Cabir, Resulullah’a gelip “Biraz yemeğimiz var yâ Resulallah… Siz ve birkaç kişi buyurun!” dedi.
Resûl-i Ekrem;
“Peki, ben gelinceye kadar yemeği ocaktan indirmeyin… Ekmeği de tandırdan çıkarmayın…” buyurdu.
Ve bütün Eshaba;
“Kalkınız, Cabir’in davetine gidiyoruz…” diye seslendiler.
Yüzlerce sahabi geldi… Hazret-i Cabir bu kalabalığı gördü… Mahcubiyetinden ne yapacağını şaşırmıştı ki Resulullah’ın mucizesiyle yüzlerce kişi o yemekten yedi ve doydular…
Yemekte azalma olmadı.
Aynen duruyordu…

Comments are closed.