(Dünden devam)
“Semud”lular bu kerameti gördüler.
Ve birbirlerine “Şu sihre bakın” dediler.
Îman edemediler.
Yine inkâr ettiler.
***
Arslan yerinden kalktı.
Ve onlara hücum etti!
Hepsi de kaçıştılar.
Evlerine girip kapılarını kilitlediler.
Yine de rahat değildiler.
***
Zira o arslanın korkusundan dışarı çıkamıyorlardı.
Çok pişman oldular.
Salih Nebiye gelip “Ey Salih! Bu arslanı bizden uzaklaştırırsan sana îman ederiz” dediler.
Ve Ondan özür dilediler.
***
Salih Nebi emretti.
Arslan da geri gitti.
O gün bazıları îmanla şereflendi.
Gerisi îman etmediler.
Ve küfürde inat ettiler.
***
Cenab-ı Hak onlara musibetler gönderdi…
Mesela kadınları kısır oldu.
Ağaçları kurudu.
Sığırları buzağı vermedi.
Davarları kuzulamadı.
Kuyuları susuz kaldı.
***
Bütün bu olanları Salih Nebi’den bildiler.
Toplanıp Ona geldiler.
“Ey Salih! Aramıza fitne soktun! Buradan çek git, yoksa seni öldürürüz…” dediler.
Salih Nebi mescide döndü.
Ve müminlere, “Siz burada kalın. Ben bir müddet dağlarda Rabbime ibadet edeceğim” dedi ve ayrılıp dağlara çıktı. (Devamı yarın)