Bu, peygamberlerin vazifesidir

Hazret-i Ebu Talha’nın evinde “güzel bir yemek” pişirildiğinde mutlaka Resûl-i Ekrem Efendimiz hatırlanır ve Onun da bu yemeğe iştirakini isterlerdi.

Onsuz yapamazlardı.

Hazret-i Enes anlatır:

“Bir gün üvey babam Ebu Talha ‘tavşan’ avlamış, evde pişirilmiş ve Resûl-i Ekrem Efendimiz için de ‘bir hisse’ ayrılmıştı…”

O, böyle anlatıyordu.

Eshap da dinliyordu.

O mecliste olanlar;

“Resûl-i Ekrem Efendimiz bu yemekten yediler mi?” diye sordular.

Enes bin Mâlik;

“Evet, Resulullah Efendimiz o yemekten yediler” dedi.

Ümmü Süleym (radıyallahü anha) bu gibi “fırsatları” hemen değerlendirirdi.

Hazret-i Enes diyor ki:

“Annem Ümmü Süleym, beni bir gün Resûl-i Ekrem Efendimize gönderdi…

Elime de ‘bir kap’ verdi.

İçi de ‘hurma’ doluydu.

Hurmalar da tazeydi.

Resulullah Efendimiz, mübarek elleriyle o hurmadan ‘avuç avuç’ alarak hanımlarından her birine gönderdi…

Geri kalan hurmaları ‘kendisi’ yedi.

Hem ‘arzu ve iştahla’ yediği belliydi.”

? ? ?

Bir gün Ebu Talha’ya;

“En hayırlı iş nedir?” diye sordular.

Cevabında;

“İnsanlara din öğretmektir, çünkü bu, peygamberlerin vazifesidir” buyurdu.

Comments are closed.