Depresyondayım unutuldum

BAHAR YORGUNLUĞU -2-

ERKEK, KADIN AYIRT ETMİYOR
Bahar mevsimiyle birlikte artan hava sıcaklıkları ve aydınlığın oluşturduğu olumlu etkilerle beraber kendini gösteren halsizlik ve yorgunluklara dikkat! Bahar Depresyonu, erkek kadın demeden sinsice bizi yakalayıveriyor.

BUNLAR?OLDUĞUNDA?DOKTORA?GİDİN!
Yorgunluk ile beraber uyku düzensizliği, iştah azalması, kas krampları, eklem ağrıları ve bayanlarda âdet düzensizliği gibi belirtiler de görülebilir.

Sevgili okuyucularım, geçen hafta başlattığımız yazı dizimize bu hafta mevsimin asıl rahatsızlığı olan Bahar Depresyonu nam-ı diğer Bahar Yorgunluğu ile devam ediyoruz… Kışın üst solunum yolu enfeksiyonları, yaz aylarında ise ishal tarzı bağırsak enfeksiyonları daha sık görülürken ilkbahar ise havaların ısınmaya başlaması ve tabiatın uyanışı ile birlikte birçok insan kendini daha iyi hisseder. Bununla beraber çoğumuzda sıcaklarla beraber halsizlik, yorgunluk ve isteksizlik belirmeye başlar. Bahar Yorgunluğu adı verilen bu durum, iklim değişikliğinin vücutta oluşturduğu ağırlık hissidir. Bu tablo, birçok sebebin bir araya gelerek oluşturduğu bir durumdur.

YORGUNLUĞUN SEBEBİ HORMON
Halsizlik ve yorgunluğun sebeplerinin başında mevsim geçişlerine bağlı olarak gelişen ısı ve nem değişikliklerinin hormonal dengemizi etkilemesidir. 
Vücudun bu yeni değişikliklere uyum sağlayıp alışması yeniden dengeye girmesi zaman aldığından çevremizdeki dış etkenlerden çok daha kolay etkilenmemize sebep olur. Kış aylarında çoğunlukla daha hareketsiz hayat tarzımızdan dolayı aldığımız kilolarımızla ilkbaharla gelen hareketli yaşantımıza uyum sağlamakta zorlanırız. Yetersiz fiziki dayanıklılığımız halsizlik sebeplerinden birisidir. Ayrıca kirli hava, havadaki elektrik yükünün artışı ve iyon değişiklikleri de yorgunluk hissetmemize yol açan diğer sebeplerdir.

EN ÇOK KİMLERDE GÖRÜLÜR? 
Baharın ruhi yönden bu olumsuz etkileri özellikle yoğun çalışan, stresi yüksek olan kişiler ile depresyona eğilimi olanlarda görülür. Büyük şehirlerde yaşayanlarda, çevre kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde, düzensiz ve stresli hayat tarzı olan kişilerde, sağlıksız ve dengesiz beslenenlerde daha sık görülür. Burada dikkat edilmesi gereken nokta; bahar yorgunluğu tablosunun uzun sürmediğinin bilinmesidir. Sürekli yorgunluk ve halsizlik; genel durum bozukluğu bu belirtilerle seyreden tiroid hastalıkları, ciddi depresyonlar, kronik hastalıklar, kötü huylu hastalıklar gibi ciddi hastalıkları düşündürmeli, bu kişiler en kısa sürede hekime müracaat etmeli.

DEPRESYONLU NE YAPAR?
Depresyonu, cinsiyet ayırımı olmaksızın herkes yaşayabilir. Ancak bunun seyri erkek ve kadında farklıdır. Mesela erkekler güçlü durmaya çalışır, yardımı reddeder ve hastalığı kabullenmezler. Küçüklükten beri “erkekler ağlamaz” lafı ezberletildiği için bu davranışı kendilerine yakıştırmazlar. Sıkıntılarını paylaşmadıkları için çevrelerine karşı daha agresif davranırlar. Böylece öfkenin sebep olduğu suçluluk duyguları kişiyi kötü alışkanlıklara yönelmesinin yolunu açar. Kadınlar ise rahat bir şekilde ağlayıp, üzüntülerini dışa yansıtırlar. Böylece depresyon baskısından kurtulurlar. Etraftakilerden yardım almaya çalışırlar. Kendilerini daha iyi hissedebilmek için alışverişe yönelir, görünümleriyle aşırı ilgilenmeye başlarlar. Arkadaşlarıyla daha fazla vakit geçirmeye çalışarak yeni arayışlara girerler. 
HAFTAYA:?BAHAR HASTALIKLARI

Yorgunluğunuzu açık havada atın!

Hormonların yol açtığı duygu armonisini dizginlemek için mevsimin sebze ve meyvelerinden bol bol tüketmeli, eve kapanmak yerine kendimizi dışarıya atmalıyız.

YEŞİL AĞIRLIKLI BESLENİN
Kış aylarındaki kaloriden zengin beslenme tarzımız, kilo almamıza yol açtığından baharla birlikte sebze ve meyve miktarı artırılmalı, karbonhidrat ve yağ azaltılmalıdır. Katkı maddeli, yoğun kalorili, tuz ve yağdan zengin, pasta, kek, börek, kola, çikolata, cips, tuzlu kuruyemiş vb. gıdalardan uzak durmalıyız. Yüksek oranda glikoz içeren tatlı yiyecek ve içeceklerden de almamalıyız. Günlük sıvı tüketimimiz ortalama 2 lt ve üstü olmalı.

TEMPOLU YÜRÜYÜŞLER YAPIN:
Kış aylarında hareket azlığının olumsuzluklarını baharın gelişiyle birlikte tempolu yürüyüşler yapmamız son derece faydalıdır.

STRESİN DÜŞMANI GÜNEŞ:
Ruhi stresler bahar yorgunluğunun diğer bir sebebidir. İş hayatının kış aylarında daha yoğun olması, stres birikimine yol açmakta. Mevsim dönüşümlerinde depresyona eğilim artar. Stresi azaltan ve ruhen dinlendiren sosyal aktiviteler ve sevdiğimiz insanlarla zaman geçirmek yararlı olur. Güneş ve aydınlık ruhumuzu son derece olumlu etkiler.

UYKU DÜZENİMİZİ BOZMAYALIM: 
Dinlenmemizin ana kaynağı ve gıdası uyku düzenimizi sağlamalı, tarzı değiştirmemeliyiz. Herkesin uyku ihtiyacı farklıdır. Baharda bu düzen bozulabilir. Az uyumak kadar, aşırı uyku durumu da kendimizi daha kötü hissetmemize sebep olur.

İLAÇLARI MUTLAKA ALIN
Alerji, kalp damar hastalığı, astım ve şeker hastalığı gibi kronik rahatsızlıkları olanlar, mevsim dönüşümlerinde kontrollerini yaptırmalı. Muayene sonucu alınacak ilaç tedavileriyle çok daha rahat bir hayat sürdürülebilir. Destekleyici vitamin ve mineraller, gerektiğinde hekim takibi altında alınabilir.

OKUYUCULARIMIZA CEVAPLAR

Kokteyl meyve suları zararlı!

> Yaşar Köksal

Yaşım 63, dişlerim sağlam olmadığından meyveleri nasıl yemeliyim, sabahları ne kadar yürüyüş yapmalıyım, hangi ekmeği yemeliyiz?

CEVAP: Yaşar Bey, meyveleri çiğneyip yiyemiyorsanız blanderdan kısa süreli geçirip posasıyla yemeniz daha faydalı olur. Havuç suyu ve yemeğe katılarak yenmesinin aşırı şekerli bir yiyecek olmaz ve çok kilo yapmaz. Sadece fazla yendiğinde kan şekerini biraz yükseltir. Meyve sularının birbirine karıştırılması doğru değildir. Bekletilmesi de uygun değildir. Portakal, limon ve greyfurtu hafif soyarak üzerindeki beyaz selüloz ihtiva eden tabakası ile birlikte sıkın. Sabahları haftada üç defa 1 saat yürüyüş yapmanız faydalıdır. Bunu koşma yerine tempolu yürüyüş tarzında faydası daha çok olur. Yüksek tempolu koşmak, uzun vadede her yaşta kalp büyümesine sebep olur. İdeal ekmek tam buğdaydan üretilenidir.

Balık yağıyla ülserin ilişkisi

> Mahmut Bülent Balcı

Midemde ülser var. Balıkyağı haplarını her gün kullanmamın bir zararı olur mu?

CEVAP: Sayın Balcı, öncelikle kötü hastalık da çıkabileceğinden endoskopi esnasında mutlaka ülser gibi görünen lezyondan biyopsi alınmalı ve ona göre tedavi yapılmalıdır. Balık yağı, son yıllarda ilgi gören bir beslenme desteği. Koroner kalpten, depresyona kadar birçok hastalıkta bunun faydası, ihtiva ettiği omega 3 yağ asidinden kaynaklanır. Aspirin, warfarin gibi kan sulandırıcı ilaç kullananlar hekimlerine danışmadan balık yağı takviyelerini kullanmamalıdırlar. Yine ameliyattan önce balık yağı alımı kesilmelidir. Yine balığın karaciğerinden elde edilen ve yüksek A vitamini ihtiva eden yağ bebeğe zarar verebileceğinden hamileler, balığın gövdesinden üretilen yağı kullanmalıdır. Bunlar dışındaki herkes rahatlıkla kullanılabilir.

Çocukta alt ıslatmanın BİR?TEDAVİSİ?VAR…

> Rumuz Y.S.

7 yaşındaki yeğenimin altına kaçırma problemi var. Doktorlar 15 yaşına kadar devam eder diyor. Bir tedavisi yok mu?

CEVAP: Kıymetli okuyucum, gece uykuda alt ıslatmaların sebebi çoğunlukla irsidir. Bazı çocuklarda da aşırı üzüntü, kaygı, korku, gerilim gibi psikolojik faktörler önemli rol oynar. Az bir kısmında ise özellikle de kız çocuklarında idrar yollarının çok kısa olması sebebiyle kolaylıkla oluşabilen idrar yolu enfeksiyonları bu duruma yol açabilir. Yapılacak muayene ve tahlillerin sonuçlarına göre hekimin tavsiye edeceği ve kontrolünü yapacağı ilaç, psikoterapi veya mekanik tedavinin yanında akşamları yatmaya yakın su ve sulu gıdalardan uzak durup, uykuya dalıştan 1-1.5 saat içinde çocuk uyandırılarak tuvalet alışkanlığı sağlanırsa bu sıkıntıdan hem kendisi, hem de ailesi kurtulur.

Ağrılar için Algoloji’ye gidin
> T. Salih Uzun / İSTANBUL

Algoloji ile ilgilenen bir yer var mı, kime müracaat edelim, neler tavsiye edersiniz?

CEVAP: Sayın Uzun, Algoloji “ağrı” ile meşgul olan bilim dalı demektir. Tüm ağrılı hastalar başvurabilirler. Ağrılı durumlar, akut veya kronik olarak altta yatan sebebe, hastalığa göre değişir. Akut ağrı başlığı altında; ani başlayan ve kısa süren, çarpma, kaza ve kırıklara bağlı ağrılar, ameliyat sonrası olabilen ağrılar, günlük daha çok strese bağlı baş ağrıları örnek gösterilebilir. Kronik ağrılara ise (uzun süredir devam eden); kansere bağlı ve kanser dışı olan bel-boyun ağrıları, el ve bacakta damar sistemine bağlı ağrılar, bazı sinirlerin hasarına bağlı ağrılar, migren ve gerilim tipi baş ağrıları misal verilebilir. Ağrı tedavisinde birçok ilaç ve yöntem kullanılır. Çapa Tıp Fakültesi’nin Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı’nın Algoloji polikliniğine müracaat edebilirsiniz.

 

Comments are closed.