Sual: Peygamber efendimizin, Eshab-ı kiramdan Ebu Ümâme hazretlerine, dertten ve borçtan kurtulması için öğrettiği dua nasıldır?
CEVAP: Eshab-ı kiramdan, Ebu Said Hudri hazretleri anlatıyor:
Resulullah efendimiz, bir gün, mescide girdi ve Ensar’dan Ebu Ümâme’ye rastladı ve kendisine, (Yâ Ebâ Ümâme! Namaz dışında niye mescidde oturuyorsun?) diye sordu. Ebû Umâme, (Beni saran dertler ve borçlar yüzünden yâ Resûlallah) dedi. Resulullah, (Sana bir duâ öğreteyim, bunu okuduğun zaman, Allah derdine devâ verir, borcunu ödettirir. Sabah ve akşam bu duâyı oku) buyurdu. Dua şöyledir: (Allahümme innî eûzü bike minel-hemmi vel-hazen ve eûzü bike minel-aczi vel-kesel ve eûzü bike minel-cübni vel-buhl ve eûzü bike min galebetid-deyni ve kahrir-ricâl.)
Hazret-i Ebû Ümâme, (Bunu okudum, dertten ve borçtan kurtuldum) dedi. (Ebu Davud)
İslam harfleriyle yazılmış orijinali www.dinimizislam.com sitemizde vardır. Bu dua, (Yâ Rabbi, kederden, dertten, âcizlikten, tembellikten, korkudan, cimrilikten, borcumu ödeyememekten ve insanların kahrından sana sığınırım) demektir.
İKİNCİ KÜÇÜK PARMAK
Sual: S. Ebediyye‘de (Ağzı yıkarken misvak bulunmazsa, fırça da kullanılabilir. Bu da yoksa, sağ elin baş parmağını sağ yandaki dişler üzerine, ikinci küçük parmağını sol dişler üzerine üç kere sürerek temizlemelidir) deniyor. İkinci küçük parmak hangisidir?
CEVAP: İslam Ahlakı kitabında, (Misvak bulamayan, baş parmak sağ, şehadet parmak sol taraftan ağza sokularak, dişler ovalanır) deniyor. (s. 374)
Demek ki şehadet [işaret] parmağına, ikinci küçük parmak da deniyor.
NASIR İLACI
Sual: Nasır için verilen bir ilaç, oje gibi tabaka meydana getiriyor. Abdeste mani olur mu?
CEVAP: Altına su geçirmeyenler abdeste mani olur. Ancak salih ve uzman bir doktor, (Bu hastalığa bundan başka etkili bir ilaç yoktur) derse, o zaman abdest alırken çıkarmak gerekmez. Üstüne mesh edilir.
NİKÂHTA İSTİBRA
Sual: S. Ebediyye’de, (Zina eden kadını başkasının, istibra etmeden nikâh etmesi caiz olur) deniyor. Burada istibra nedir?
CEVAP: Buradaki istibra, nikâhla alınan zina etmiş bir kadının, gebe olmadığına kanaat getirmek için, bir âdet görünceye kadar beklemek demektir. Bu zamanı beklemeden başka birinin nikâh etmesi, yani evlenmesi caizdir.