Doğru yolda olmanın önemi

Allahü teâlâ, İslâmiyet’i doğru olarak öğrenmek isteyene, bunu nasip edeceğine söz vermiştir ve yüce Allah sözünden dönmez…

Sevgili Peygamberimiz, çok defa “Ey
Allah’ım! Bize hakkı hak olarak gösterip hakka uymayı, bâtılı bâtıl
olarak gösterip bâtıldan da ictinâb etmeyi [kaçınmayı] nasip eyle”
diye duâ buyururlardı.
Yine O’nun kıymetli duâları arasında, “Ey kalpleri çeviren! Kalplerimizi dînin üzere sâbit kıl” ve “Ey kalplerde tasarruf sâhibi olan! Kalplerimizi tâatine çevir/yönlendir” gibi
münâcât, tazarru’ ve niyâzlarının, yalvarış ve yakarışlarının bulunması
son derece önemlidir. Peygamber Efendimizin bu manâda, daha birçok
duâsı, mu’teber hadîs kitaplarında yazılıdır…
Her gün ve gecede kıldığımız 5 vakit namazda, kırâat esnâsında [mutlak kırâat farz, ama Fâtiha’nın okunması vâcib], Fâtiha-i şerîfeyi okurken, [17’si farzlarda, 3’ü vitirde, 20’si de sünnetlerde olmak üzere] 40 defa, yüce Rabbimize şöyle yalvarıyoruz:
“(Ey Rabbimiz!) Ancak Sana ibâdet [kulluk] ederiz ve yalnız Sen’den inâyet [yardım] dileriz [medet umarız]. Bize doğru yolu göster [bizi doğru yola ilet]. Kendilerine
ni’met verdiğin, lütuf ve ikrâmda bulunduğun [mes’ûd] kimselerin yoluna
eriştir; gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil.”
[Fâtiha, 5-7]
Ehl-i Sünnet âlimleri buyuruyorlar ki:
Kalbimizin
doğru yoldan bozuk yola dönmemesi için duâ etmek gerekir. Kalbimizin
kötüye dönmemesi için aşağıdaki hadîs-i şerîfte bildirildiği gibi duâ
etmelidir.
Allahü teâlâ, İslâmiyet’i doğru olarak öğrenmek
isteyene, bunu nasip edeceğine söz vermiştir ve yüce Allah sözünden
dönmez. Bunun için, “Yâ Rabbî, sana inanıyorum; seni ve
Peygamberlerini seviyorum. İslâm bilgilerini doğru olarak öğrenmek
istiyorum. Bunu bana nasip et ve beni, yanlış yollara gitmekten koru”
diye duâ etmeli, istihâre yapmalıdır. Cenâb-ı Hak, o kimseye doğru yolu gösterir. Bir âyet-i kerîme meâli şöyledir: “… Allah, kendisine yöneleni doğru yola iletir.” [Şûrâ, 13]
Allahü teâlâ verdiği sözden aslâ ve kat’â dönmez. O hâlde şöyle duâ etmelidir:
“Ey
büyük Allah’ım, kalbleri iyiden kötüye, kötüden iyiye çeviren, ancak
Sensin. Kalbimi, dîninde sabit kıl, dîninden döndürme, Müslümânlıktan
ayırma!”
[Tirmizî]
Şu anda çeşitli dînî gruplardaki
insanların, böyle duâ etmekten çekinmemeleri gerekir. Allahü teâlâ
yanlış bir iş yapmaz. Belki yanlış yolda olabilirim diye düşünerek, “Yâ Rabbî! Kimler doğru yolda ise, senin rızan kimlerle ise, bana onları sevmeyi, onlarla beraber olmayı nasip eyle”
diye duâ etmelidir. Eğer doğru yolda ise, bu duâsının ona bir zararı
olmaz. Ama yanlış yolda ise doğruya kavuşmuş, kurtulmuş olur…
Herkes, “Yâ
Rabbî! Dînimi doğru olarak öğrenmek istiyorum. Râzı olduğun, Ehl-i
Sünnet âlimlerinin kitaplarını okuyup, doğru olarak anlamayı nasip
eyle!”
diye ihlâsla duâ etmelidir. Cenâb-ı Hak ona muhakkak doğru yolu gösterecektir…
İnsan
bakıyor; insanların çoğunluğunun bir yolu benimsediğini görüyor,
çoğunluk böyle düşünüyor diye, o da aynı şeyi kabûl edebiliyor.
Çoğunluğun doğru yolda olduğunu sanmak çok yanlıştır. Bir âyet-i kerîme
meâli şöyledir: “Arzda bulunanların [insanların] çoğuna uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar…” [En’âm, 116] Çok kimse bu yolda gidiyor diye, o yolun doğru olduğu anlaşılmaz…

Comments are closed.