Sual: Birkaç camide hutbelerde dört halifenin ismi okunurken, çoğu camide okunmuyor. Okunmaması Ehl-i sünnete aykırı değil midir?
CEVAP: Elbette, aykırıdır. Hattâ bid’attir. İmam-ı Rabbânî hazretleri zamanın ileri gelenlerine yazdığı bir mektupta buyuruyor ki:
Samane
şehrinin hatibi Kurban Bayramı hutbesinde Hulefa-i Raşidin’in yani
Resulullah’ın dört halifesinin isimlerini söylememiş ve namazdan sonra
bir kısım cemaat kendisine bunu söyledikleri zaman, (Unuttum veya
şaşırdım) gibi bir özürde bulunmayarak, (İsimleri söylenmezse ne
olurmuş?) diye inat etmiş. Halktan ileri gelenler, bu hâle seyirci kalıp
o insafsız hatibe haddini bildirmemişler. Hulefa-i Raşidin’in
isimlerini okumak, hutbenin şartı değilse de, Ehl-i sünnetin şiarıdır,
nişanıdır. Onu bile bile inat ederek ancak kalbi bozuk olan okumaz.
Ehl-i sünnet olan bir sultan zamanında, böyle bid’at çıkarmak, ne büyük
cesarettir. Belki de, devlete, ülül-emre karşı gelmek demektir. Asıl
şaşılacak şey de, o şehrin muhterem eşrafının, ileri gelen
Müslümanlarının, bu vaka karşısında kımıldamamaları, gevşek
davranmalarıdır. Kur’an-ı kerimde mealen, (Gücü yeterken, günah işleyenlere mâni olmayıp susmak, ne kadar kötüdür) buyuruldu. Bu tüyler ürpertici haberi duyar duymaz aklım başımdan gitti. Fârûkî damarım harekete geçti, bunları yazdım. (2/15)
şehrinin hatibi Kurban Bayramı hutbesinde Hulefa-i Raşidin’in yani
Resulullah’ın dört halifesinin isimlerini söylememiş ve namazdan sonra
bir kısım cemaat kendisine bunu söyledikleri zaman, (Unuttum veya
şaşırdım) gibi bir özürde bulunmayarak, (İsimleri söylenmezse ne
olurmuş?) diye inat etmiş. Halktan ileri gelenler, bu hâle seyirci kalıp
o insafsız hatibe haddini bildirmemişler. Hulefa-i Raşidin’in
isimlerini okumak, hutbenin şartı değilse de, Ehl-i sünnetin şiarıdır,
nişanıdır. Onu bile bile inat ederek ancak kalbi bozuk olan okumaz.
Ehl-i sünnet olan bir sultan zamanında, böyle bid’at çıkarmak, ne büyük
cesarettir. Belki de, devlete, ülül-emre karşı gelmek demektir. Asıl
şaşılacak şey de, o şehrin muhterem eşrafının, ileri gelen
Müslümanlarının, bu vaka karşısında kımıldamamaları, gevşek
davranmalarıdır. Kur’an-ı kerimde mealen, (Gücü yeterken, günah işleyenlere mâni olmayıp susmak, ne kadar kötüdür) buyuruldu. Bu tüyler ürpertici haberi duyar duymaz aklım başımdan gitti. Fârûkî damarım harekete geçti, bunları yazdım. (2/15)
Hutbede dört halifenin isimlerini yüksek sesle okumak, Ehl-i sünnet olmanın alametidir. (İ. Ahlakı)
PAPANIN JESTİ İMİŞ!
Sual:
Papa jest olsun diye Sultanahmet Camii’nde dua etmişti. Bunu örnek alan
imamların, papanın jestine karşılık vermeleri gerekmez mi? Mesela,
kilisede haç çıkaramazlar mı?
Papa jest olsun diye Sultanahmet Camii’nde dua etmişti. Bunu örnek alan
imamların, papanın jestine karşılık vermeleri gerekmez mi? Mesela,
kilisede haç çıkaramazlar mı?
CEVAP: Her
şeyde fedakârlık olur, dinde ve namusta fedakârlık olmaz. Bu, jest için
değil, misyonerlik içindir. Bir gayrimüslim jest olsun diye karısını
teklif etse, Müslümanın da, buna karşılık aynı şeyi yapması haç
çıkarmaktan daha hafif olur, çünkü karısını peşkeş çekmek haram, haç
çıkarmaksa küfürdür.
şeyde fedakârlık olur, dinde ve namusta fedakârlık olmaz. Bu, jest için
değil, misyonerlik içindir. Bir gayrimüslim jest olsun diye karısını
teklif etse, Müslümanın da, buna karşılık aynı şeyi yapması haç
çıkarmaktan daha hafif olur, çünkü karısını peşkeş çekmek haram, haç
çıkarmaksa küfürdür.
Bir kâfir, camiye girip dua ederse, kendi
bâtıl dinine hiçbir zarar gelmez, ama bir Müslüman, Hristiyanların
ibadetlerine mahsus olan bir şeyi yaparsa, mesela haç çıkarırsa, haç
takarsa, vaftiz olursa, imanını kaybeder, kâfir olur. İki dinli olmak,
mesela hem Hristiyan, hem de Müslüman olmak da küfürdür. İki dinli
görünüp jeste karşılık verilmesini söyleyenler, misyoner veya din cahili
kimselerdir.
bâtıl dinine hiçbir zarar gelmez, ama bir Müslüman, Hristiyanların
ibadetlerine mahsus olan bir şeyi yaparsa, mesela haç çıkarırsa, haç
takarsa, vaftiz olursa, imanını kaybeder, kâfir olur. İki dinli olmak,
mesela hem Hristiyan, hem de Müslüman olmak da küfürdür. İki dinli
görünüp jeste karşılık verilmesini söyleyenler, misyoner veya din cahili
kimselerdir.