Bakıyye bin Mahled hazretleri “rahmetullahi aleyh” hadîs ve fıkıh âlimidir. Şöyle anlatılır: Bir gün, oğlu düşmana esîr düşmüş bir kadın, bu zâta geldi.
Huzuruna çıktı.
Durumu anlatıp;
“Çok üzülüyorum efendim. Ne olur, bir duâ edin de oğlum kurtulsun” dedi. Bakıyye bin Mahled kadını gönderdikten sonra, Allahü teâlâya duâ etti. Ertesi gün kadın, oğluyla birlikte bu zâta geldi.
Teşekkür etti.
Ve duâ edip;
“Oğlum sağ sâlim döndü efendim. Fakat size söyleyeceği şeyler var” dedi. Genç şöyle anlattı: “Efendim, ben esîr iken düşman kumandanlarından birinin elindeydim. Onun adamı, beni başka bir esirle birlikte her gün, ayaklarımız zincirle bağlı olduğu hâlde bağ ve bahçelerde çalıştırırdı. Dün enteresan bir şey oldu.
“Hayrola ne oldu?”
Zincirlerimiz koptu.
Muhâfız gördü ve beni çağırıp; “Zinciri sen mi kırdın?” diye sordu. “Hayır kendi kendine düştü” deyince, hayret edip din adamlarını çağırdılar.
Din adamı sordu:
“Annen var mı?”
“Evet var” deyince; “Allah annenin duâsını kabûl etti ve bağını düşürdü. Allah seni serbest bıraktı. Bizim seni alıkoymamız ve bağlı tutmamız mümkün değildir” dedi. Ve bana yiyecek verip, gönderdiler.
CENNETE NE İLE GİRİLİR?
Bir gün bu zâta; “Hocam, Cennete ne ile girilir?” diye sordular. Cevâben; “Allahın rahmetiyle girilir” buyurdu.
Sordular yine:
“Herkes mi?
“Evet. Efendimiz aleyhisselâm bir gün; “Hiçbir kul, kendi ameliyle Cennete girmez. Ancak Allahü teâlânın rahmetiyle girebilir” buyurmuştu.