Allah dostlarından Esen Sofu hazretleri, bir gün talebelerine;
“Şu kâinatta en kıymetli ve en şerefli şey sizce nedir?” diye sordu.
Gençler düşünmeye başladılar.
Az sonra biri kalktı:
“En kıymetli şey Kâbe’dir hocam.”
Büyük zat;
“Bilemedin” dedi.
Sonra bir başkası kalktı:
“Hacer-ül evseddir efendim.”
“Hayır, değil.”
“Cennettir hocam.”
“Değil.”
“Arş-ı âlâ’dır.”
“O da değil.”
Hiçbiri bilememişti…
Kendisi cevap verip;
“Kâinatta en kıymetli şey, şu anda Sevgili Peygamberimizin mübarek kabr-i şerifinde, Onun mübarek bedenine temas eden topraklardır” buyurdu.
Ve ekledi:
“Bu nasipli topraklar Arş’tan, Kürsî’den ve cennetlerden daha kıymetli ve şereflidir.”
? ? ?
Bir gün de talebelerine “Başarı nedir, biliyor musunuz?” diye sordu.
Gençler bilemediler.
O zaman kendisi;
“Asıl başarı, öldükten sonra yani âhirette işe yarayan şeydir” dedi.
Ve ekledi:
“Başarılı insan, kendisini ateşten koruyandır… Kendisini cehennem ateşinden koruyamayan insan, ne yaparsa yapsın muvaffak olmuş sayılmaz.”