Ebû Ca’fer Feracî

Ebû Ca’fer Feracî hazretleri, evliyânın meşhûrlarından ve tasavvuf âlimlerindendir. Samarrâlı olup, 280 (m. 884) senesinden sonra Remle’de vefât etmiştir. Hadîs ilminde de âlim olup, rivâyet ettiği hadîs-i şeriflerden bazları şunlardır:

“Kim âhıret amelini dünyâ için yaparsa, onun için âhırette nasîb yoktur.” “Bir kimse ilim talebi için çıkarsa, dönünceye kadar Allah yolundadır.”
Ebüdderdâ (radıyallahü anh) şöyle rivâyet etmiştir: “Bir kimse Müslüman kardeşine arkasından duâ ederse, melekler ‘âmin’ derler ve ‘aynısı sana da’ diye ilâve ederler.” Bu hadîs-i şerîf, Müslümanın, Müslüman kardeşinin arkasından ancak hayırla yâd edeceğine delîl olmaktadır. Aynı zamanda, gıybetin yasak olduğunu bildirmektedir. Zîrâ bir şeyin yapılmasını emir, aksinin de yapılmasını nehydir. Burada duâ edilmesini emir, aksi olan gıybet edilmesini yasaklamaktadır. Bu hadîs-i şerîfte dillerin doğru ve güzel konuşması, kadın-erkek her Müslümana duâ etmesi, böylece onların isteklerine kavuşmalarında vesile olunması emredilmektedir.
Ebû Zer Cündeb bin Cünâde (radıyallahü anh)  şöyle rivâyet etmiştir: “Yâ Ebâ Zer! Yemek pişirdiğinde suyunu çoğalt. Böylece komşularına da dağıt.” Bu hadîs-i şerîf, dostlara iyiliğin, ihsânın güzel olduğuna delîldir. Aynı zamanda, komşu hakkının ehemmiyetini göstermektedir. Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Cebrâil bana komşudan o kadar çok bahsetti ki, komşuyu komşuya vâris kılacak zannettim.” Yine bu hadîs-i şerîf, yemek yedirmenin faziletine delîl olmaktadır. Bu konu hakkında Kur’ân-ı kerîmde âyet-i kerîmeler ve Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) hadîs-i şerîfleri vardır. Âyet-i kerîmede meâlen buyuruldu ki: “(Cennetlik olan iyi insanlar, o kimselerdir ki, dünyâda) adakları yerine getirirler ve azâbı salgın olan bir günden korkarlar. Yoksula, yetime, esîre seve seve yemek yedirirler. (Sonra onlara şöyle derler): Size ancak Allah rızâsı için yediriyoruz. Sizden ne bir hediye isteriz ne de bir teşekkür” (İnsan-7, 8, 9).
Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Yanı başındaki komşusu aç iken doyan kimse (kâmil) mü’min değildir.” Yemek yedirmek Peygamberlerin sünnetlerindendir. Bunun için ziyâfet vermek, misâfirlere, komşulara, ikramda bulunmak müstehabdır. Bazı âlimler buyurmuşlardır ki: “Müslümanların en güzel siyeri (cihâdı) üçtür: Misâfire ikram, yazın oruç tutmak ve Allah yolunda harb etmek.”

Comments are closed.