Edirne sellerden nasıl kurtulur?

Senelerdir Edirne’ye gider gelirim. Çok defalar çekimler yaptım. Kışını, baharını, yazını gördüm. 1361-1452 arası 92 sene, Osmanlının başkentliğini yapan bu gazi şehir, birçok devletin merakını çeker, iştahını kabartır. Yeri gelmiş 1828, 1878 senelerinde Ruslar istila etmiş ve nice tarihî eserlerimizi tarumar, hatta yağmalamışlardır. 1912’de Bulgarlar yakıp yıkıp Edirneliye kan ağlattılar. Lozan Anlaşmasıyla Avrupa’nın bazı devletleri, masa başında Edirne’nin arazisini budayıp; güdük bıraktılar…
Edirne il merkezi Bulgaristan’a 18, Yunanistan’a ise 7 km’dir. İl merkezi hududa bu kadar yakın bir ilimiz daha yok… Avrupalı Edirne’ye zulmetmiştir. Bu taşkınlar da Lozan’a konan zalim maddelerden kaynaklanır. Türkiye uğraşıp dursun! Edirne merkezinde 10 tane tarihî köprü, üç tane nehir var. Tunca Edirne’ye girerken ortasında bir ada yaparak iki kola ayrılır, bir de Meriç Nehri. Bu kadar köprüsü ve üç nehirli olan bir il merkezimiz daha yok. Arazisi dümdüz ve ziraate elverişlidir. Halkın çoğunun geliri tarımdandır. Her sene yaşanan seller çiftçiyi çok zorda bırakmaktadır. Nehir kıyısındaki deri işleme fabrikaları çok zarar görmektedir. Nehirler kıyısındaki dinlenme yerlerini işletenler de sıkıntıdadır. Ecdat burayı köprülerle donatmıştır. Şimdi bu köprüler aynı nehirlerin akmasına bazı hallerde yetmiyor. Peki sebep ne? Fikrimce bu olaya çözüm yolları şöyle sıralanabilir:
1- Mevcud Toprak seddelerde aşırı tahribat var. İsteyen nehirden sulama suyu almak için, bazen belediye atık su deşarjı için seddede yarıklar açabiliyorlar. Bu seddeler özel kanunlarla korunmalıdır. 2- Tarihî köprüler yapılalı en az 500 sene oldu. Tarih boyunca seylaplarda, mevcut köprülerin bazı gözleri dolmuştur. Nehirlerin zemini teressübatla mil doludur. Nehirlerin normal su derinliği çok azdır. Gerisi çamur. Nehir tabanları ve kıyıları taranarak acilen ıslah edilmelidir. 3- Nehir kıyılarında mevcud söğütlükler çok yaşlıdır. Çürümekte olan bu ağaçlar her selde kırılıp, köprülere gelip dayanır. Su akacak gözleri tıkar. Bunların bakımları hiç mi hiç yapılmıyor. Nehir yatağı devamlı daralıyor. 4- Bir uzun soluklu proje ile mevcut toprak seddeler, beton bloklardan ve toprak üstü en az üç metre yüksek olacak şekilde yenilenmelidir. İnanıyorum ki Türkiye bunu çok kısa zamanda başaracaktır…
…..
Geçen cuma günü ebediyete uğurladığımız büyük tarihçi ve yazar Yılmaz Öztuna’ya Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine sabr-ı cemil diliyorum…

Comments are closed.