Hazret-i Fatıma-tüz Zehra (radıyallahü anha), Resulullah Efendimiz’in, Hazret-i Hatice’den olan dört kızından en çok sevdiğidir.
İmam-ı Hasen ve İmam-ı Hüseyin (radıyallahü anhüma) küçükken hastalanmışlardı. Hazret-i Ali ve Fatıma-tüz-Zehra ile hizmetçileri Fıdda; çocuklar iyi olursa üç gün oruç tutmayı adadılar.
*
Çocuklar sıhhat buldu.
Onlar da ilk orucu tuttular.
İftar zamanı geldi.
Tam o saatte kapıya bir yetim gelip “Açım, Allah için biraz ekmek verin” dedi. Kendi yiyeceklerini ona verip suyla iftar yaptılar ve ikinci günün orucuna niyet ettiler.
*
İftar vakti oldu.
Sofra kuruldu.
Tam yiyeceklerdi ki bu defa kapıya bir fakir gelip “Çok açım. Allah rızası için yiyecek bir şeyler verin” dedi. Her biri, yiyeceklerini ona verip üçüncü günün orucuna başladılar.
*
Yine akşam oldu.
Sofra hazırlandı.
Tam yiyeceklerdi ki bu defa da kapıya bir esir gelip yiyecek istedi. Onu da boş çevirmeyip yiyeceklerini ona verdiler ve suyla iftar ettiler.
Bir ayet-i kerime geldi.
Ve onları metheyledi.
*
Resul-i mücteba hazretleri “Kızım Fatıma’yı Ali’ye vermeyi Rabbim bana emreyledi. Allahü teâlâ her peygamberin sülalesini kendinden, benim sülalemiyse Ali’den halkeylemiştir” buyurdular.