Endülüslü Âlim Ebû Abdillâh ibn-i Asker

Ebû
Abdillâh ibn-i Asker hazretleri Mâliki fıkıh âlimidir. 574 (m. 1178)’de
Endülüs’deki (İspanya) Mâleka’da (Mala­ga) şehrinde doğdu. Tahsilini
Mâleka’da tamamladı ve burada talebe yetiştirdi. Daha sonra buraya kadı
tayin edildi ve 636 (m. 1239) tarihinde vefat etti.
Dünya
kelimesi ve ednâ kelimesi, zararlı, çok kötü şeyler demektir. Allahü
teâlâ ve Onun Peygamberi, çok merhametli oldukları için, insanlara çok
acıdıkları için, yasak ettikleri dünyanın, yâni zararlı ve kötü şeylerin
neler olduklarını ayrıca, açık olarak da bildirmişlerdir. Şu hâlde
dünya demek, Allahü teâlânın haram ettiği ve Peygamberimizin mekruh
dediği şeyler demektir.
Hadîd sûresinin yirminci âyetinde meâlen (Biliniz
ki, dünya hayatı, elbette la’b, yani oyun ve
lehv, yani eğlence ve
zînet, yani süslenmek ve tefâhür, yani öğünme ve malı, parayı ve evladı
çoğaltmaktır)
buyurulmuştur.
En’âm sûresinin otuz ikinci âyetinde meâlen (Dünya
hayatı, oyun ve faydasız şeylerdir. Allahü teâlâdan korkanlar için
âhiret hayatı elbette hayırlıdır. Böyle olduğunu niçin anlamıyorsunuz?)
buyurulmuştur.
Kehf sûresinin kırk altıncı âyetinde meâlen: (Mal ve çocuklar, dünya hayatının süsleridir.

Sonsuz kalıcı olan iyi işlerin sevapları, Rabbinin yanında daha hayırlıdır) buyurulmuştur.

Mümin sûresinin otuz dokuz ve kırkıncı âyetlerinde meâlen (Ey
insanlar! Bu dünya hayatı, çabuk biten bir hayat ve faydalanmadan
ibârettir. Âhiret ise, devamlı olarak kalınacak, durulacak yerdir. Bir
günah işleyen kimse, ancak onun misli ile cezâlandırılır. Erkek ve
kadınlardan her kim de, mümin olarak sâlih amel, yani iyi bir amel
işlese, o kimseler Cennete girerler ve orada hesapsız rızıklar ile
mükâfâtlandırılırlar)
buyurulmuştur.
Şûrâ sûresinin onikinci âyetinde meâlen (Göklerin ve yerin [yağmur hazînelerinin] anahtarları Allahü teâlânındır. Rızkı dilediğine az, dilediğine çok verir. Çünki o [az veya çok vermekte ve] her şeyde kullarına neyin hayırlı olduğunu en iyi bilendir) buyurulmuştur.

Şûrâ sûresinin otuzaltıncı âyetinde meâlen (Mal
ve dünyadan size verilen şey, yalnız hayatta bulunduğunuz müddetçe,
onunla geçinmektir. Îman edip, Rablerine tevekkül edenler için, âhirette
Allahü teâlânın indinde, dünya nimetlerinden hayırlı ve dâimî çok sevap
vardır)
buyurulmuştur.

Comments are closed.