ENDÜLÜSLÜ ÂLİM Muhammed Rundî

Muhammed Rundî hazretleri Şâzelî yolunun büyüklerindendir. 733’te (m. 1333) Endülüs’te (İspanya) Runde (Ronda) şehrinde doğdu. Buralar İspanyolların eline geçince Fas’a gitti ve Şerîf Tlimsânî’nin derslerine devam etti. Daha sonra Şâzilî şeyhi Ebü’l-Abbas İbn-i Âşir’e intisap etti, mürşidi vefat edince talebe yetiştirmeye başladı. 792 (m. 1390)’de vafat etti. Gayşü’I-mevâhib adlı eserinde buyurdu ki:

Saadet ağacı “La ilahe illallah” ağacıdır. Kim onu tasdik dikişi ile diker, ihlâs suyu ile sular, sâlih amel ile gözetirse, onun kökleri sağlam ve sabit olur. Hiçbir şey onu sarsamaz. Yaprakları yeşerir, meyveleri bol ve kat kat olur. Rabbinin izni ile, her zaman meyve verir. Bu ağacın meyvesi; gafletten uyanıklık, tövbe, zühd, vera, tevekkül, teslimiyet ve bâtınî güzel sıfatların hepsidir. Bu ağacı, tekzib ederek diktiğin, riya suyu ile suladığın, kötü ameller ve çirkin işlerle, ahdi bozmak ve emâneti gözetmemek sûretiyle onu zayi ettiğin zaman, onun kökleri sağlam ve sabit olmaz. Yaprakları yeşermez ve meyve vermez. Kökleri parçalanır. Kim bu ağaca sığınırsa, zafere erişir. Böyle yapmayan, hüsrana uğrar. Kim bu ağaca bağlanırsa, iki dünyada mesut ve bahtiyar olur. Kim de buna bağlanmazsa, iki cihanda bedbaht olur. Bu ağacın dallarından bir dala yapışan kimseyi, bu dal, yüksek derecelere kavuşturur. Lâ ilahe illallah öyle bir kelimedir ki, kendisine yapışan kurtulur. Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem); “Lâ ilahe illallah deyinceye kadar insanlarla muharebe etmeye emrolundum” buyurdu.

La ilahe illallah öyle bir kelimedir ki, Allahü teâlânın vahdaniyetini tanımayı sağlar. Onun meyvesi, Allahü teâlânın bir olduğunu ikrârdır…

Ey insanoğlu! Allahü teâlâ seni, tevhîdini bilmen için yarattı. Âlemdeki bütün her şeyi de, senin için yarattı. Ve bunlar arasındaki hayvanları, bitkileri sana hizmetçi kıldı. Yer senin ikâmet etmeni sağlar. Melekler seni muhafaza eder. Güneş sana ışık verir. Hepsi senin için yaratılmıştır. Sen, sâdece Allahü teâlâyı bir bilip, O’na kulluk için yaratıldın, öyleyse bütün mahlûkât, Allahü teâlânın vahdaniyetini ve bir olduğunu kabul edip, bunu ikrâr için yaratılmıştır.

Comments are closed.