Fıkıh âlimi Ebûbekr Cessâs

Buyurdu ki: “Kelâm, fıkıh ve ahlâk bilgilerini lüzumu kadar öğrenmek ve çoluk çocuğuna öğretmek, her Müslümana (Farz-ı ayn)dır.”
Ebûbekr Cessâs hazretleri Hanefî fıkıh ve tefsir âlimidir. 305 (m. 917’de) İran’ın Rey şehrinde doğdu. Bağdat’a gidip zamanın en bü­yük Hanefî alimi Ebü’l-Hasan Kerhî’nin ön­de gelen talebelerinden oldu. Kerhî’nin vefatından sonra onun yerine ders vermeye başladı. 370 (m. 981)’de burada vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:
Din bilgileri, dünyada ve ahirette huzuru, saadeti kazandıran bilgilerdir. Bunlar da iki kısma ayrılır: (Ülûm-i âliyye) yani yüksek din bilgileri ve (Ülûm-i ibtidâiyye) yani âlet ilmleri. Yüksek din bilgileri sekizdir: 1- (Tefsîr) ilmi. 2- (Usûl-i kelâm) ilmi. Kelâm ilminin, âyet-i kerîmelerden ve hadîs-i şerîflerden nasıl çıkarıldığını öğreten ilmdir. 3- (Kelâm) ilmi. Kelime-i şehâdeti ve buna bağlı olan, imanın altı temel bilgisini öğreten ilimdir. 4- (Usûl-i hadîs) ilmi. Hadîs-i şerîflerin çeşitlerini öğreten ilimdir. 5- (İlm-i hadîs). Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” ef’âl, akvâl ve ahvâlini öğretir. 6- (Usûl-i fıkıh) ilmi. Fıkıh bilgilerinin âyet-i kerîmelerden ve hadîs-i şerîflerden nasıl çıkarıldığını öğretir. 7- (Fıkıh) ilmi. Ef’âl-i mükellefîni öğretir. Yani beden ile yapılması ve sakınılması lazım olan emirleri ve yasakları ve mübahları öğretir. Fıkıh bilgisi dörde ayrılır: İbâdât, münâkehât, mu’âmelât ve ukûbât. 8- (İlm-i tasavvuf), Kalp ile yapılması ve sakınılması lazım olan şeyleri ve kalbin, ruhun temizlenmesi yollarını öğretir. Buna (İlm-i ahlâk), (İlm-i ihlâs) da denir.
Bu sekiz ilimden, kelâm, fıkıh ve ahlâk bilgilerini lüzumu kadar öğrenmek ve çoluk çocuğuna öğretmek, her Müslümana (Farz-ı ayn)dır. Öğrenmeyenler ve çoluk çocuğuna öğretmeyenler büyük günah işlemiş olurlar. Öğrenmeğe lüzum görmeyen, ehemmiyet vermeyen ise kâfir olur, imanı gider. Bu üç ilmin lüzumundan fazlasını ve öteki beş yüksek din bilgisini ve ulûm-i akliyyeyi öğrenmek (Farz-ı kifâye)dir.
Kur’ân-ı kerîmden bir miktar ezberledikten sonra, fıkıh öğrenmek lâzımdır. Çünkü Kur’ân-ı kerîmin hepsini ezberlemek farz-ı kifâyedir. Lazım olan fıkıh bilgilerini öğrenmek ise, farz-ı ayndır. Her Müslümanın haramları, helalleri bildiren ikiyüz bin fıkıh bilgisini öğrenmesi lâzımdır. Farzlardan sonra ibadetlerin en kıymetlisi, ilim ve fıkıh öğrenmektir.

Comments are closed.