Gazzî Ahmed Efendi Osmanlı âlim ve velîlerindendir. 1054’te (m. 1644) Filistin’de Gazze’de doğdu, Kahire’ye giderek Câmiu’l-Ezher’de din ilimleri tahsil etti. Sonra İstanbul’a gelerek Ayasofya’da hadis dersi verdi. Niyâzî-i Mısrî’nin Bursa’ya dönmesi üzerine oraya giderek ona intisap etti. Hilâfet aldıktan sonra kendi dergâhını kurdu. 1150 (m. 1738)’de Bursa’da vefat etti.
Bir sohbetinde buyurdu ki:
Allahü teâlâ onlar hakkında, Bekâra sûresinin 222. âyet-i kerîmesinde meâlen şöyle buyuruyor:
“Allahü teâlâ, (günahlarına) tövbe edenleri ve fevahişden (pisliklerinden) temizlenenleri sever.”
Tövbe, bütün mü’minlere farzdır.
Nûr sûresi 31. âyet-i kerîmede meâlen; “Ey mü’minler! Hepiniz, Allahü teâlâya tövbe ediniz! Tövbe etmekle kurtulabilirsiniz” buyuruluyor.
Yûnus sûresi 63. âyet-i kerîmede meâlen; “(Evliyâ) onlardır ki, Allahü teâlâya îmân edip, O’na muhalefet etmekten sakınırlar” buyuruldu.
Felah ve kurtuluşların hepsi tövbededir. Her farzın belli bir vakti vardır. Namaz, oruç, abdest, gusül, zekât, hac ve benzeri ibâdetlerin hepsinin vakitleri ve şartları vardır. O vakit gelmezse, o farz ilgili kimseye farz olmaz. Halbuki, zâhiren ve bâtınen her verdiğin nefes için tövbe ve istiğfar sana vâcib olur.
İnsanların en büyüğü (iyisi, kıymetlisi) olan Peygamber efendimiz (aleyhisselâm) buyurdu ki: “Ey insanlar! Allahü teâlâya tövbe ve istiğfar ediniz. Zîrâ ben, günde yüz kerre Allahü teâlâya tövbe ediyorum.” Ekseriya insanın her verdiği nefeste bir günah bulunur. Bilhassa dünyâya rağbet edenler için bu böyledir. Bunlar dünyâyı severler. Dünyâyı sevenler, her günahın başındadırlar.
Peygamber efendimiz (aleyhisselâm) buyurdu ki: “Dünyâya düşkün olmak, günahların başıdır.”
Gerçekten bil ki, bir gündüz ve gece 24 saattir, insan, her saatte ortalama bin nefes verir. 24 saatte insandan 24000 nefes çıkar. Bu nefesleri dünyâya rağbet ve dünyâ sevgisi için verince, hepsi ma’siyet (günah) olur. Her gün onun hesabına 24000 günah yazılır. O, bunu bilmez, fark etmez. Hâl böyle olunca bak ki, istiğfar (tövbe) yapmak lâzım mı, değil mi? İnsan tövbe edince ve tövbenin şartını yerine getirince, onun bütün nefesleri tâat (ibâdet ve sevap) olur.