Geyikli Baba

Orhan Gâzi‘nin İnegöl’de bir baba dostu vardı.
Korkut Alp…
Çok ihtiyarlamıştı.
Ona bir adam yolladı.
Dervişlerden sordurdu.
Korkut Alp, haberciye;
“Bizim yörede bir garip derviş vardır. Dağda belde dolaşır. Kurtla geyikle söyleşir. Mübarek bir kişidir” dedi.
Haberci döndü.
Bu haberi arz edince;
“Onu incitmeden getirin” dedi.
Lâkin o, dâveti kabul etmedi.
Orhan Gâzi’nin kendi yanına gelmesini de istemedi.
Sebebini sorunca;
“Dervişler kalb ehli olur, zamanını gözetirler. Vakti dolunca gelirler ki, duâları makbul ola” dedi.
Orhan Gâzi boyun büktü.
Beklemeye başladı.
Bu derviş bir gün bir kavak fidanını kökünden çıkararak, Bursa’ya gitti.
Saray avlusuna girdi.
Fidanı bahçeye dikti.
Ve Orhan Gâzi’ye;
“Bu, bizim hediyemizdir. Burada durdukça, dervişlerin duâsı seninledir” dedi.
Ve geri gitti.
Orhan Gâzi ardından yetişip;
“İnegöl yöresi senin olsun” dedi.
O istemedi.
“Bir ikramımızı kabul edin” deyince;
“Peki kalbin kırılmasın! Şu tepecikten berisi, dervişlerin avlusu olsun” dedi.
O derviş vefat edince, kabrinin üzerine bir türbe, yanına bir mescit yaptırdı.
Oraya Geyikli Baba denilmektedir. (Devamı yarın)

Comments are closed.