Sevgili okuyucularımız, geçtiğimiz hafta başladığımız trioid rahatsızlıkları konusunda bu hafta trioid bezi büyümesini (guatr) ele alacağız.
Ülkemiz genelinde “8 Mart Dünya Böbrek Günü“ dolayısıyla günlük ihtiyacımız 3-5 gr arasında değişirken fakat 18 gr. tükettiğimiz tuza dikkat çeken etkinlikler düzenlenmişti. Son yıllarda iyotlu tuz kullanımıyla basit guatr ve tiroid nodülü görülme oranlarında azalma olmuştur. Ancak fazla iyot alanlarda ise hipertiroidi (tiroid bezinin aşırı çalışması) görülme sıklığı artar.
İYOT YETERSİZLİĞİ
Tiroid hormonu eksikliği, yani hipotiroidi gıda rejiminde uzun süreli bir iyot yokluğundan da kaynaklanabilir. Böyle durumlarda tiroid bezi hormon açığını kapamak için büyür ve boynun alt kısmında bir şişlik ve büyüme, yani guatr oluşur. Sofra tuzları iyot takviyeli ve gıdalar da genellikle iyottan yana zengin olduğundan günümüzde artık nadirdir.
Ülkemizde hipotiroidiye en çok Hashimoto hastalığı (kronik lenfositik tiroidit ) yol açıp bu hastalığın da en sık sebebi geçirilen grip benzeri viral üst solunum yolları enfeksiyonlardır. Grip sonrası boyun ağrısı olan kişiler bu açıdan daha dikkatli olmalı, 3-5 ay sonrası boyun muayenesi ve duruma göre yapılacak Anti-TPO, Anti-TG testleri ile bu konuda daha net teşhis konabilir.
Hipotiroidi ender bir hastalık olmayıp her iki cinsiyette ve herhangi bir yaşta meydana gelebilir, fakat yine de en fazla orta yaşlı kadınlarda görülür. Yaşlılarda teşhis konulmadan sürüp gitme ihtimali çok fazladır. Bu sebeple genel rutin muayene ve tetkiklerde mutlaka TSH kontrolü yapılmalıdır.
HANGİ TESTLER YAPILMALI
Hipotiroidiyi teşhis etmenin en etkili yolu, laboratuvar testleridir. Kan örneklerinde ST3 ve ST4 ile tiroid uyarıcı hormon (TSH ) ve antikorlara bakılır (düşük tiroid hormonu ve yüksek TSH değerleri hipotiroidiyi düşündürür, yüksek bir antikor değerleri hipotiroidinin sebebinin Hashimoto hastalığı olduğunu düşündürür). Çoğu kimselerde hipotiroidizm kronik veya ilerleyici değildir. Tedavi edilmesiyle normal hayata dönülür. Fakat ağır hormon eksikliği olan kimselerde tedavi özellikle önemlidir.
MİKSÖDEM KOMASI
Hipotiroidizmin hayatı tehdit etme ihtimali pek yoksa da miksödem koması oldukça risklidir. Bu ender görülen durum, genellikle uzun süreli teşhis konmayan hipotiroidizmin sonucudur ve hastalık soğukta kalma, kaza veya yaralanma veya ameliyat sonucu ortaya çıkabilir. Miksödem koması, genellikle hormon enjeksiyonu şeklinde acil müdahale ve takibi gerektirir.
SEBEPLERİ
Hipotiroidi, genellikle aylar veya yıllar süren bir gelişme sonucu ortaya çıkar. Böyle bir rahatsızlığı olan bir kimse, değişikliklerin bazılarını fark etmeyebilir. Fakat hastayı birkaç aydır görmemiş bulunan bir tanıdık veya akraba görünüşteki bozulmayı dikkat çekici bulabilir.
BELİRTİLERİ
Adale ağrıları ve sürekli yorgunluk, serin ve soğuk yerlerde sıcak kalamamak, kabızlık, yüz şişkin ve cildin donuk, kuru ve kalınlaşmış olması, ses kısıklığı ve işitme kaybı, kilo alımı sık görülen bir belirti sanılmakla birlikte kilo alma eğer varsa bile çok azdır.
Neden D. Karadeniz’de guatra sık rastlanıyor?
Daha çok Alpler ve Doğu Karadeniz Bölgesi hastalığı olarak nitelendirilen guatr, yüksek bölgelerde bulunan topraktaki iyot eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Doğu Karadeniz’de guatrın yoğun olarak görülmesinde yörenin yağışlı bir iklime sahip olması önemli rol oynamaktadır. Aşırı yağış sebebiyle yıkanan toprakta bulunan diğer mineraller gibi iyot da azalmaktadır. Böylece iyot seviyesi düşük topraklarda yetişen doğal besin değerleri tüketilmesi sonucu, halkta iyot eksikliği görülmektedir. Örneğin iyot emilim oranı oldukça düşük olan karalâhana yörede oldukça fazla tüketiliyordu. Son yıllarda ise yöre insanının beslenme alışkanlıklarının değişmesi ve iyotlu tuz kullanımının teşvik edilmesi ile hipotroidiye bağlı guatr azalmaya başlamıştır.
Tedavi edilmeyen Hipotiroidizm bebeklerde cücelik ve zekâ geriliğine yol açıyor!
Bebeklerde tedavi edilmeyen hipotiroidizm cücelik ve zeka geriliği (kretinizm) sonuçlarını doğurur. Eğer durum hayatın ilk birkaç ayında teşhis edilirse, (sıklıkla da tespit edilebilir, çünkü doğumdan hemen sonra rutin kan tahlilleri yapılır) normal gelişme ihtimali çok büyüktür. Kretinizmin tipik belirtisi olan, gelişmesi durmuş çocukta sürekli olarak ağızdan salya akması, omuzlar geride karın şiş bir görünüş, kısa boy ve düzensiz dağılımı olan iyi gelişmemiş dişlerdir.
TEDAVİSİ
Tiroid hormonu olan L-Tiroksin sabah aç karnına her gün alınmalıdır. Çoğu vakalarda, hormon tedavisine başlanmasından bir hafta sonra belirgin düzelme olur. Birkaç ay içinde bütün belirtiler kaybolur. Fakat hasta tedaviye hayat boyu 2-3 ayda bir hekim ve TSH kontrolü ile devam etmek mecburiyetindedir.
OKUYUCULARIMIZA CEVAPLAR
Gereksiz astım spreyleri boğazda mantara yol açar
> Emre Can
Babam astım hastası ve ilaçlarını da düzenli olarak kullanıyor. Sigara ve alkol kullanmıyor. Foster spreyini doktorlar yazıyor. Araştırdığım kadarıyla foster nefes almayı kolaylaştıran bir spreymiş. Raporlu ilaç olduğu için pahalı, boşuna alıp evde durmasının bir anlamı yok. Bu spreyi nefes almada sıkıntı olmamasına rağmen kullansın mı yoksa kullanmasın mı?
CEVAP: Kıymetli kardeşim, astım hastalığı başta küçük ve orta büyüklükte olmak üzere nefes yollarının çeşitli sebeplerle (alerji, mikrobik) kasılma sonucu daralması (spazm) ve duvarlarının şişmesi (ödem yapması) sonucu özellikle de nefes vermede güçlük ve daha sonra da almada yetersizlik ile karakterize solunum yolları hastalığıdır. Gençlerde sebep, daha çok alerjik iken, orta ve ileri yaşlarda viral ve bakteriyel mikrobik ajanlardır. Bahsettiğiniz ve ağızdan derin nefes alma ile içe çekerek kullanılan inhaler sprey tarzı ilaçlar, dahiliye veya göğüs hastalıkları uzmanlarının yapacakları detaylı muayene, gerekirse solunum fonksiyon testleri sonucu normal olmayan bulgu ve sonuçlar değerlendirilerek hastalara verilebilecek preparatlardır. Her ilacın yan etkisi de olabildiğinden solunumu rahat olan, basit ve orta seviyedeki günlük aktivitelerde nefes darlığı çekmeyen hastalara verilmesi uygun değildir. Söz konusu ilaçların içinde kortizon grubu bileşikler olduğundan gereksiz kullanımda, başta ağız ve yemek borusunda mantar enfeksiyonları olmak çeşitli yan etkiler ortaya çıkar. Bu sebeplerden dolayı hekim muayenesi ve tavsiyesi olmadan hiçbir ilaç kullanılmamalı. Babanızın da şikayetleri yoksa kullanmasın.
KATKILI GIDALAR TÜKETMEYİN
Saç dökülmesi başka hastalığın habercisi olabilir
> Ferda Burcuoğlu
27 yaşında bir bayanım. Benim saçlarım gür olmasına rağmen yanlarda açılma var. Saç diplerim yanlardan görünüyor, çok rahatsız oluyorum. Saçlarımın o bölgelerinin canlanması için losyon, krem, bitkisel ilaç vs. bana ne tavsiye edersiniz, ne yapmalıyım?
CEVAP: Saçların seyrekleşmesi ve dökülmesinin çeşitli sebepleri olabilir. Öncelikle bir dahiliye uzmanı tarafından yapılacak detaylı muayene ve tetkikler sonucu; altta yatan herhangi bir metabolik hastalık, hipotiroidi, Addison hastalığı gibi hormonal bozukluk, vitamin ve mineral eksikliği olup olmadığı araştırılmalı. Yapılacak tüm tetkikler sonucu kolaylaştırıcı ve zemin hazırlayıcı sebep bulunamazsa stres, genetik yatkınlık veya yağlı gıdalardan zengin beslenmeye bağlanabilir. Her gün saç yıkamak da cildin doğal ve besleyici yağ tabakasını alacağından 2-3 günde bir saçlarınızı zeytinyağlı sabunlarla yıkayın, çikolata, cips ve kola, tatlılardan uzak durun. Kuruyemişleri az miktarlarda tüketin. Ayda bir zeytinyağlı, sarımsaklı, kınalı karışımla saçlarınıza masaj uygulayarak 1 saatlik beklemenin ardından da bol su ve zeytinyağlı sabunla saçlarınızı yıkadığınızda dökülmenin büyük ölçüde önüne geçildiğini göreceksiniz. Bir de olur olmaz her şeyi kafanıza takıp dert edinmeyin, üzerinize düşen maddi-manevi vazifeleri yaptıktan sonra her şeyi Yüce Allah’a havale edip tevekkül edin. Her şey düzelecektir inşallah.