Niyetin, maksadın hâlis olması lâzımdır
Sual: Allahü teâlânın rızasına kavuşmak için başka şeyleri sevmekten kurtulmak mı gerekir?
Cevap: Urvetülvüskâ Muhammed Masum Fârûkînin (Mektûbât) kitabı birinci cilt 78. mektubunda buyruluyor ki: Allahü teâlânın rızasına [sevgisine] kavuşmak isteyenin, niyetinin, maksadının hâlis olması lâzımdır. Yalnız Onun rızasını istemesi, Ona kavuşturan vasıtayı bulup, yalnız Ona bağlanması lâzımdır. Taalluk ettiği, [bağlandığı] kimseler, arttıkça, talepte ve ilimde ve muhabbette vahdetten ayrıldıkça, Hakiki vâhidden mahrum kalır. Kesretden [mahlûklardan] uzaklaştıkça, Hakiki vahdete yaklaşır. [Mahlûklardan] uzaklaşmağa çalışan, henüz yoldadır. Kesretden kurtulan, yani mâ-sivâyı [mahlûkları] görmekten, bilmekten ve sevmekten halâs olan, hakikate vasıl olur. Kalbin mâ-sivâyı nisyanı öyle olur ki, hatırlamak için, kendini senelerce zorlasa, müyesser olmaz. Buna (Fenâ-yı kalb) denir. Bu fanilik, kemâlât-i vilâyetin birinci derecesidir. (Hak Sözün Vesîkaları s. 332)
Osman Ünlü’nün Türkiye gazetesinde bugün yayımlanan makalesi için tıklayınız…