Haçlı Seferleri devam ediyor

Hıristiyan Batı, haçlı kinini ve zihniyetini asla değiştirmemiştir. Sadece strateji, taktik, metod ve siyaset değişmiştir. Hıristiyan Batı’nın “putu” para ve menfaattir. Geçmişte Saddam Irak petrollerini millileştirmek yerine ABD şirketlerine vermiş olsaydı; Irak’ın işgali şöyle dursun, Saddam’a “Nobel Ödülü” bile verilirdi. Hıristiyan Batı çifte standartlıdır. Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda münafıktır. Bu değerleri savunur görünür ama menfaat gereği bu değerleri görmezlikten gelir. Bu konuda Suriye ve Mısır’da yaşananlar sadece bir damladır. Geçmişte yani gömürgecilik sisteminde o ülkede işgal orduları bulunurdu. Şu anda küresel sistemde işgal ordusu tepkilere sebeb olur. Ayrıca pahalıdır. Şimdi ise çoğu üniversiteli gençler olmak üzere bir takım insanların ceplerine dolar ve Euro konularak ve yağmur gibi kullandıkları havai fişek, Molotof kokteyllerini vererek o ülkeyi yakıp yıkıyorlar. Ukrayna’da olduğu gibi iç savaşa sürüklüyorlar. Türkiye’de provakatör denilen kişiler küresel güçlerin Haçlı ve işgal ordusunun görevini üstlenmiştir. Başta ABD olmak üzere Hıristiyan Batı için esas olan menfaattır. Menfaatine hizmet edenin diktatör, zalim, demokrasi dışı olmasının hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur. Dünyanın bütün ülkeleri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin daimi 5 üyesinin esareti altındadır. Batı’yı Batılı kalemlerden tanımak en doğru olanıdır.
İngiltere’nin Cambridge Üniversitesi Kilise Tarihi Uzmanı ve Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Jonathan Riley Smith, eserinde şu itirafı yapmaktadır:
“Geçmişte asıl amacı Ortadoğu’nun zenginliklerini elde etmek isteyen ama bunu Kudüs’ün ve mübarek toprakların Müslümanların elinde bulunması maskesi ile gizleyen ve Hilal’e karşı savaşan Haçlılar; Bugün aynı mücadeleyi şu şekillerde devam ettirmektedir: Dini şiddet, siyasi, İslam fundamentalizmi, soykırım, Müslümanları dinlerinden soğutmak ve uzaklaştırmak, İslam inancını sapık ve bidat yollara kanalize etmek, bin küsur yıl devam eden inanç ve ibadetleri tartışır hale getirmek, nüfus planlaması , kürtaj, doğum kontrolü, fuhuş, kötü alışkanlıklar, ekonomik baskı, zayıf hükümet ve kukla rejimler, mali krizler, borç ve faiz bataklığına sürüklemek, kültür emperyalizmi , Batı karşısında eziklik ve aşağılık kompleksi ve İslamiyet düşmanlığı ile aynı mücadele devam etmektedir.”
5600 yıllık tarihi inceleyen tarihçilere göre, savaşsız geçen yıl sayısı 236’dır. 14 bin 531 savaşta 3 milyar 640 milyon kişi ölmüştür. Ayrıca William Echlan’a göre 1700- 1991 arasında (291 yıl) yapılan  472 savaşta 102 milyon kişi ölmüştür. (Bunların 42 milyonu sivildir) 472 savaşın 450’sini İngiltere çıkartmıştır. Küresel güçleri ve de ABD ekonomisini ayakta tutan silah sanayidir. Kış turizminde kar esastır. Kar olmazsa kış turizm merkezleri çalışmaz. Küresel güçler için de savaşlar aynı roldedir. 19 Mart 2002 tarihli İngiliz The Guardian’da Anna Kampt, ABD’nin dünya hakimiyeti peşinde olduğunu yazmaktadır. Ortadoğu’daki savaşlar Büyük İsrail projesi içindir.

Comments are closed.