Ebû Osman Nehdî hazretleri tabiînin büyüklerinden olup hadis âlimidir. Hicretten 30 sene evvel, miladi 592 senesinde doğdu. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken İslâmiyet’i kabul etmekle beraber kendisiyle görüşemedi ve eshab-ı kiramdan olamadı. Halife Ömer (radıyallahü anh) devrinde Medine’ye göç etti. Yermük, Kadisiye, Celûlâ, Tüster, Nihâvend savaşlarında bulundu. Kerbelâ Vak’ası’ndan sonra Basra’ya yerleşti. 100 (m. 718)’de vefat etti. Talebelerinden Süleyman Tarhân, onun vefat ederken şöyle söylediğini bildirdi:
“130 yıl yaşadım. Bu zaman zarfında her şeyin eskiyip değiştiğini gördüm; fakat gönüldeki istek ve arzular hiçbir değişikliğe uğramadı!..”
Şöyle nakletti: Muaz bin Cebel’den (radıyallahü anh) rivayet edilmiştir: “Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber bir seferde idim. Bir gün yakınında bulundum. Beraber yürürken:
-Ya Resulallah beni cennete koyan, cehennemden de uzaklaştıran bir amel bildir, dedim. Şöyle buyurdu:
-Sen gerçekten büyük bir şeyden sordun. Ama bu Allah’ın kendisine kolaylaştırdığı kimseye mutlaka kolay gelir. Allah’a O’na ortak koşmadan kulluk edersin, namazı dosdoğru kılarsın, zekatı verirsin, ramazan orucunu tutarsın, Kâbe’de haccedersin.. Sonra şöyle buyurdu:
-Sana hayır kapılarını göstereyim mi? Ben de;
-Evet ya Resulallah, dedim. Şöyle buyurdu:
-Oruç zırhtır, sadaka suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür. Kişinin gecenin ortasında kıldığı namazdır. Sonra da şu âyeti okudu: “Yanları yataklardan uzak durur (az uyurlar), Rablerine ümit ve korku ile dua ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan harcarlar.” (Secde:16). Sonra şöyle buyurdu:
-İşin başını, temel direğini, en üst noktasını bildireyim mi?
Ben de; “Evet bildir, ya Resulallah” dedim. Şöyle buyurdu:
-İşin başı İslam’dır, temel direği namaz, en üst noktası da cihaddır. Sonra şöyle buyurdu:
-Bunların hepsini tutanı bildireyim mi? Ben de: “Evet bildir ya Resulallah” dedim. Dilini işaret etti ve;
-Şunu tutmandır, buyurdu. Ben dedim ki: “Ya Resulallah biz konuştuklarımızdan sorguya çekilecek miyiz?” Şöyle buyurdu:
-Hay Allah hayrını versin! İnsanlar dillerinin ekip biçtiğinden başka yüzüstü cehenneme sürülürler mi?