Asıl ismi Ahmed’dir. Han adlı bir köyde doğduğu için Hânî lakabıyla tanınmıştır. Bağdat’tan Musul’a, oradan da Doğu Anadolu’ya gelip yerleştiği söylenir. Doğubâyezîd medreselerinde müderrislik ve saray kâtipliği yapmıştır. İlmi ve yüksek ahlâkıyla tanındığı kadar, bahadır, mert, cömert ve çok cesur olmasıyla da meşhûr olmuştur. Akâid-i Molla Ahmed, Siseben, Şekarat-ı Mevt, Mevlüt ve Memozin adlı kıymetli eserleri de bulunan Ahmed Hânî’nin en meşhûr kerâmeti görüştüğü kimselerin içlerinden geçenleri bilmesidir. Kabri, Ağrı Doğubâyezîd’de İshakpaşa Sarayının hemen arkasında olup ziyâret edilmektedir.
-
Son Yazılar
- Niçin geri dönüyoruz? 13/12/2025
- Hanefî mezhebinin reîsi: İmam-ı a’zam Ebû Hanîfe 13/12/2025
- “Sabır acıysa da meyvesi tatlıdır” 13/12/2025
- İslamiyeti yayan kurumlar azdır 13/12/2025
- Huzura Doğru Farz Borcu Olanın Nafile Namazı 20251212 12/12/2025
Linkler