Büyük âlim İmâm-ı Ebu Yusüf hazretleri “rahmetullahi aleyh” yoğun olarak ilim tahsil ettiği yıllarda hastalandı bir gün.
Ve gittikçe ağırlaştı!
İyi olma ümidi kalmamıştı…
Hatta nefes alamaz hâle gelmişti ki, bir yakını İmâm-ı âzam hazretlerine gidip;
“Efendim, İmâm-ı Ebu Yusüf bu akşam vefat etti” diye haber verdi.
Hazret-i İmam;
“Hayır, vefat etmemiştir” buyurdu.
Adam şaşırdı.
Ve tekrar etti sözünü:
“Maalesef efendim, çok iyi biliyorum, bu gece vefat etti.”
Hazret-i İmam yine;
“Yok, vefat etmemiştir” buyurdu.
Adamcağız;
“Peki efendim” dedi.
Ve ayrılıp gitti.
Ancak tatmin olmamıştı.
Dönüp geldiğinde Ebu Yusüf hazretlerini hayatta buldu.
Çok hayret etti!
Tekrar geri geldi.
Ve Hazret-i İmam’a;
“Efendim, buyurduğunuz gibi Ebu Yusüf hazretleri vefat etmemiş. Ancak Onun ölmediğini nasıl anladınız?” diye sordu.
İmâm-ı âzam;
“Çünkü O, ilme çok çalıştı, çok gayret gösterdi. Bunun meyvelerini almadan ölmez” buyurdu.
Hakikaten öyle oldu.
İmâm-ı Ebu Yusüf hazretleri, İmâm-ı âzam hazretlerinin ilmini yaymakla meşhur oldu.
Hatta bu hususta “ilk kitap yazan” da yine odur.