Hayırla yâd edilmek için

 27 Mayıs 2013’te Ankara’ya, tarihçi-yazar Kemal Arkun’un “Ermeni Mezalimine Ağıtlar” isimli eserini Azerbaycan Büyükelçiliğine tanıtmak için gitmiştim.

Büyükelçilik Ankara’nın Oran semtinde yüksekçe bir yerdeydi. Etrafı yüksek beton duvarlarla çevrilmişti.
Toplu taşıma araçlarıyla ulaştım ve birkaç kişiye sorarak elçiliği buldum. Kitabı ilgiliye anlatıp teslim ederek elçilikten ayrıldım.
Hava oldukça sıcaktı. Yaklaşık 300 metre aşağıda Kızılay dolmuşları vardı. Dolmuşlara yürüdüm. Orada bekleyen dolmuş şoförlerine selam verip sordum:
-Efendim sıra hanginizde?
İçlerinde en yaşlı olanı “ilk arabaya bin” dedi. Dolmuşun yanına vardım. İçeride kimse yoktu. Binmedim. Birkaç dakika sonra o kişi geldi:
-Abi niye binmiyorsun hava zaten sıcak?
-Önce hane sahibi binsin. Biz sonra bineriz.
Yol verdi. Arabaya bindim. Şoför: “Gel şöyle ön tarafa otur, iki laflarız” dedi. Bizi ön koltuğa davet etti.
Besmele çekerek aracı çalıştırıp hareket etti:
-İşler nasıl, diye hal hatır sordum.
-Hamdolsun bir şeyler kazanıyoruz, dedikten sonra: “Kazanmanın sonu mu var be abi?” deyip “Keşke zengin olsak da hayırlı zengin olsak, insanlara ekmek aş versek” dedi.
-Memleket neresi şoför kardeş?
-Çankırı Merkez, ya sen nerelisin?
– Ankara Kızılcahamamlıyım.
-Hayırdır ne işin var buralarda?
-Azerbaycan elçiliğine gelmiştim.
Durup dururken ne dese?
-Ben hayatımda bir kişi tanıdım.
-Kimmiş o?
-Enver Bey diye bir insan.
O an içim sızladı. “Acaba bu kişi Enver Ağabey miydi?” O konuşmaya devam etti: “Hayırlı zengin olsak demiştim ya… İşte bir gün Enver Ören’i TV’de konuşurken seyrettim. Diyordu ki; “Ben kardeşimin böbreği ile yaşıyorum. Dünya benim olsa ne olacak. Allahü tealadan isteğim daha çok insana iş ve aş vermemi ihsan eylemesi.” İşte adam bu kardeşim. Verdikçe sevinen bir insan… Allah rahmet eylesin. O insan yanında bu hayırları götürdü gerisi boş…”
Sustu… Derinlere dalıp gitti. Belki dalgınlığı nedeniyle 5-6 duraktan yolcu bile almadı.
Koca Ankara’da kim olduğunu bilmediğim bir dolmuş şoförü vatandaşımız, zenginlik deyince hayırlısını istiyor, veren deyince de cennetmekân Enver Ağabeyi hatırlayan ve hayırla yâd ediyordu.
Anadolu insanı… Dışarıdan bakınca hakir gördüğün o Anadolu insanı bir kitap gibi âdeta. Canlı bir kitap, okudukça okuyasın gelen bir kitap gibi.
Tarihçi Kemal Arkun da o kitabını yayınlamak için o zaman rahmetli Enver Ağabeylerle istişarede bulunmuştu.
Allah cümleye hayırlısını versin. Rahmetli Enver Ağabeyi hayırla yâd eden bu şoför kardeşimize de kazasız belasız hayırlı kazançlar nasip etsin inşallah…
Zeynel Erdoğan-İstanbul

Comments are closed.