Ahmed Şemseddin Marmaravi hazretleri, 1400’lü yıllarda Manisa’da yaşadı. Kabr-i şerifi de oradadır.
Bir gün sordular bu zata:
“Hocam, tevekkül nedir?”
Cevabında “İnsanlara güvenmemektir. Müslüman; Allah’a güvenir ve her ihtiyacını Ondan ister. Kendi gibi aciz kullardan bir şey beklemez” buyurdu.
? ? ?
Bu zat, küçük çocuğuna tevekkülü öğretmek için “Evlâdım, senin bir şeye ihtiyacın olursa kapat gözlerini ve Allah’tan iste” dedi.
Hanımına da;
“Çocuğun istediği şeyleri, gözlerini açmadan götürüp önüne koy” diye tembih etti.
Artık çocuk, gözlerini kapayıp bir şeyler istiyor, gözlerini açtığında da önünde buluyordu bu şeyleri.
Olacak bu ya…
Bir gün evde kimse yokken acıktı. Yapacağı şey belliydi… Gözlerini yumup yiyecek istedi Rabbinden. Gözlerini açtığında çeşit çeşit yiyecekler gördü önünde… Bu, gayet normaldi ona göre. Her zaman olduğu gibi başladı yemeğe.
Az sonra annesi geldi.
O yiyecekleri görünce çok şaşırdı! Zira evlerinde olmayan hatta o havalide bulunmayan şeylerdi bunlar.
Merak edip sordu:
“Nereden geldi bu yiyecekler?”
Cevap, masumaneydi:
“Her zamanki yerden anneciğim!..”