İbn-i Cüreyc hazretleri

İbn-i Cüreyc hazretleri tefsir âlimlerindendir. 699 [h.80] senesinde doğdu, 766 [h. 149] senesinde, Mekke’de vefât etti. (Tefsîr) ve (Sünen) kitâbı vardır. Tefsir kitabında, “Kehf” sûresinin 10. âyetinden itibaren şöyle anlatmaktadır: Eshâb-ı Kehf denilen; Yemlîha, Mekselînâ, Mislînâ, Mernûş, Debernûş ve Şâzenûş isimli altı genç, Tarsus şehri ahâlisinden idiler. İsa aleyhisselama iman etmişlerdi. Mü’minlere yapılan baskı üzerine dinlerini korumak için gizlice şehirden kaçıp bir dağ cihetine gittiler. Yolda giderken Kefeştetayyuş ismindeki bir çoban onların hâlini anlayıp îmân etti ve yedincileri oldu. Çobanın köpeği Kıtmîr de onlara katılıp, arkalarından tâkip etti. Dağa yaklaştıklarında çobanın gösterdiği bir mağaraya girdiler. Onlar mağarada Allahü teâlânın rahmet ve lütfunu dileyerek duâda bulundular. Mağarada uykuya daldılar…
Diğer taraftan zâlim hükümdâr Dokyanus, Tarsûs’a gelip, onları sordu. Kaçtıklarını haber verdiklerinde, adamları ile gidip, o mağarayı bulunca; “Burada ölsünler!” diye mağaranın ağzını kapattırdı. Güneş doğarken ve batarken oraya vurup, rütûbet olmazdı. Allahü teâlâ, meleklerle onları sağ ve sol taraflarına döndürürdü. 300 seneden fazla uyuduktan sonra onları Allahü teala uyandırdı. Mağaranın önüne örülen duvar da kısmen yıkılmıştı. Bir veya birkaç gün uyuduklarını zannediyorlardı. Yiyecek almak için şehre giden Yemlîhâ, fırına girdi. Dokyânus zamânında, onun adına olan parayı verince, fırıncı bu adamın hazîne bulduğunu sandı ve hemen valiye haber verdi. Yemlîhâ’yı tutup, “Bulduğun hazîneyi ver” diye tehdit ettiler. Yemlîhâ dedi ki: “Ben hazîne bulmadım. Dün bu altını evden aldım. Bugün çarşıya getirdim. Beni Dokyânus’a götürün, o benim işimi bilir!..” Bu sözünü de alaya alıp; “Dokyânus öleli üç yüz seneye yakın oldu. Sen bize hikâye mi anlatıyorsun?” dediler…
O zamanın hükümdarı İsa aleyhisselama iman etmiş bir mümin idi. Yemlîhâ, başından geçenleri o hükümdara anlatınca, yakın adamlarıyla birlikte mağaraya geldiler. Yemlîhâ varıp arkadaşlarına haber verdi. Hükümdar hepsinin boynuna sarılıp, vedâ ederken, tekrar eskisi gibi uykuya vardılar… Eshâb-ı Kehf, hazret-i Mehdî zamânında yine uykudan kalkıp, onun yanına gidip askeri olacaklar ve yardım edeceklerdir. Köpekleri Kıtmîr dahi Cennet’e girecektir.

Comments are closed.