Resûlullah efendimiz Ebû Bekr ile Ömer’i göstererek, “Bu ikisi Peygamberlerden başka Cennetteki insanların en üstünüdür” buyurdu.
İbn’ül-Medînî
hazretleri meşhur hadis âlimlerindendir. 161’de (m. 777) Basra’da
doğdu. Zamanın büyük âlimlerinden hadis tahsil etti ve muhaddislerin
içinde seçkin bir yer aldı. 234 (m. 848)’de Samerrâ’da vefat etti. Ebû
Bekr-i Sıddîk’ın (radıyallahü anh) faziletleri hakkında naklettiği bazı
hadis-i şerifler: Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve selem) bir
gün; (İyi huylar üçyüzaltmış tanedir. Allahü teâlâ dilerse, bir kuluna
bu huylardan birini verir. Bu huyundan dolayı, onu Cennete sokar)
buyurunca, Ebû Bekr (radıyallahü anh), (Yâ Resûlallah! O huylardan
birisi bende var mıdır?) dedi, (Evet, sende o huyların hepsi vardır)
buyuruldu. Bir gün, (Ey mutmainne olan nefis!..) âyet-i kerimesi sonuna
kadar okundu. Ebû Bekr (radıyallahü anh), (Yâ Resûlallah! Bu ne güzel
şeydir) dedi, Resûlullah efendimiz, (Sen ölürken, melek, sana böyle
söyleyecektir) buyurdu…
hazretleri meşhur hadis âlimlerindendir. 161’de (m. 777) Basra’da
doğdu. Zamanın büyük âlimlerinden hadis tahsil etti ve muhaddislerin
içinde seçkin bir yer aldı. 234 (m. 848)’de Samerrâ’da vefat etti. Ebû
Bekr-i Sıddîk’ın (radıyallahü anh) faziletleri hakkında naklettiği bazı
hadis-i şerifler: Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve selem) bir
gün; (İyi huylar üçyüzaltmış tanedir. Allahü teâlâ dilerse, bir kuluna
bu huylardan birini verir. Bu huyundan dolayı, onu Cennete sokar)
buyurunca, Ebû Bekr (radıyallahü anh), (Yâ Resûlallah! O huylardan
birisi bende var mıdır?) dedi, (Evet, sende o huyların hepsi vardır)
buyuruldu. Bir gün, (Ey mutmainne olan nefis!..) âyet-i kerimesi sonuna
kadar okundu. Ebû Bekr (radıyallahü anh), (Yâ Resûlallah! Bu ne güzel
şeydir) dedi, Resûlullah efendimiz, (Sen ölürken, melek, sana böyle
söyleyecektir) buyurdu…
Ebû Bekr (radıyallahü anh), bir kere
sahâbeden birine incindi. Resûlullah efendimiz bunu işitince, Eshâb-ı
kirâmı toplayıp, (Allahü teâlâ, beni size Peygamber gönderdi,
inanmadınız. Yalnız Ebû Bekr inandı. Bana malı ile, canı ile yardım
etti. Benim hatırım için, bu arkadaşımı incitmeyiniz!) buyurdu. O günden
sonra hiç kimse, Ebû Bekr’i incitecek bir şey söylemedi ve yapmadı. Bir
hadis-i şerifte, (Cebrail aleyhisselâma, Ömer’in (radıyallahü anh)
üstünlüklerini sordum. Cebrail bana, Ömer’in üstünlüklerini, Nuh
aleyhisselâmın peygamberlik zamanı kadar, [950 sene] anlatsam bitiremem.
Bununla beraber, Ömer’in bütün iyilikleri Ebû Bekr’in iyiliklerinden
birisi kadardır dedi) buyurdu. Eshâb-ı Kiram, “En çok kimi seviyorsun,
yâ Resûlallah” dediklerinde, (Âişe’yi) buyurdu. Erkeklerden kimi
dediklerinde, (Âişenin babasını) buyurdu. Ondan sonra kimi dediklerinde,
(Ömer bin Hattâb’ı) buyurdu.
sahâbeden birine incindi. Resûlullah efendimiz bunu işitince, Eshâb-ı
kirâmı toplayıp, (Allahü teâlâ, beni size Peygamber gönderdi,
inanmadınız. Yalnız Ebû Bekr inandı. Bana malı ile, canı ile yardım
etti. Benim hatırım için, bu arkadaşımı incitmeyiniz!) buyurdu. O günden
sonra hiç kimse, Ebû Bekr’i incitecek bir şey söylemedi ve yapmadı. Bir
hadis-i şerifte, (Cebrail aleyhisselâma, Ömer’in (radıyallahü anh)
üstünlüklerini sordum. Cebrail bana, Ömer’in üstünlüklerini, Nuh
aleyhisselâmın peygamberlik zamanı kadar, [950 sene] anlatsam bitiremem.
Bununla beraber, Ömer’in bütün iyilikleri Ebû Bekr’in iyiliklerinden
birisi kadardır dedi) buyurdu. Eshâb-ı Kiram, “En çok kimi seviyorsun,
yâ Resûlallah” dediklerinde, (Âişe’yi) buyurdu. Erkeklerden kimi
dediklerinde, (Âişenin babasını) buyurdu. Ondan sonra kimi dediklerinde,
(Ömer bin Hattâb’ı) buyurdu.
Bir gün, Ebû Bekr ile Ömer’i
(radıyallahü anhüma) göstererek, (Bu ikisi Peygamberlerden başka
Cennetteki insanların en üstünüdür) buyurdu. Bir gün, Resûlullah
efendimizin sağ yanına Ebû Bekr, sol yanına Ömer (radıyallahü anhüma)
geldiler. Mübarek elleri ile her birinin elinden tutup, mescid-i şerife
girdi ve (Kıyamet günü, üçümüz böyle geliriz) buyurdu.
(radıyallahü anhüma) göstererek, (Bu ikisi Peygamberlerden başka
Cennetteki insanların en üstünüdür) buyurdu. Bir gün, Resûlullah
efendimizin sağ yanına Ebû Bekr, sol yanına Ömer (radıyallahü anhüma)
geldiler. Mübarek elleri ile her birinin elinden tutup, mescid-i şerife
girdi ve (Kıyamet günü, üçümüz böyle geliriz) buyurdu.