İftarını unutmuştu

Bir gün Abdurrahman bin Avf hazretlerine yemek ikram ettiler. Kendisi oruçluydu. Tam iftar edeceği zaman eskilerden bir şeyi hatırladı.

Çok duygulandı.
Ve şöyle anlattı:
***
“Uhud günüydü. Benden çok hayırlı olan Mus’ab bin Umeyr şehit düştü. Onu, bir kumaş parçasıyla kefenledik. 
Bezi başına çektik.
Ayakları açık kaldı.
Ayaklarına çektik.
Başı açık kaldı. 
***
Sonra Hazret-i Hamza şehit oldu. 
O da benden hayırlıydı. 
Sonra dünya bize açıldı. 
Türlü nimetlere kavuştuk. 
Allah bizi affetsin” dedi. 
***
Bunları anlatırken çok duygulandı. 
Müteessir olmuştu.
Çok üzülmüştü.
Ağlamaya başladı.
İftarını bile unuttu.
***
Kendisi şöyle anlatır:
“Bir gün Peygamberimizi takip ettim. 
Hurmalık bir yere girdi.
Orada secdeye kapandı. 
Secdesi çok uzayınca ‘Aman yâ Rabbî! Resulullah’a bir hâl mi oldu?’ diye düşünerek yanına yaklaştım. 
***
Mübarek başını kaldırdı.
‘Sen kimsin?’ buyurdu.
‘Abdurrahman’ım’ dedim.
‘Bir şey mi oldu?’ buyurdu. 
‘Yâ Resulallah! Secdeniz o kadar uzadı ki size bir hâl olmasından endişe ettim’ dedim.” (“Menâkıb-ı çihâr yâr-i güzîn” kitabından alınmıştır.) (Devamı yarın)

Comments are closed.