İhtiyaçlarını bana bildir

Abdullah bin Ömer‘in (radıyallahü anh) canı bir gün balık istemişti.

Kızartıp önüne koydular.
Tam yiyecekti.
Bir fakir geldi.
Henüz bir lokma bile almamıştı ki öylece o fakire verdi.
Hiç yalnız yemezdi.
Mutlaka misafirle yerdi. Misafir yoksa çıkıp arar bulur, onunla sofraya oturur ve birlikte yerdi.
? ? ?
O zamanın zenginlerinden biri Abdullah bin Ömer’e “Her ne ihtiyacın varsa bana bildir” diye mektup yazmıştı.
Mektubu okudu.
Ve cevabında:
“Ben Resulullah Efendimizden işittim. ‘Veren el alan elden hayırlıdır’ buyurdu. Senden bir isteğim yoktur” diye yazdı.
? ? ?
Abdullah bin Ömer’e bir gün dört bin dirhem para ile kıymetli bir kaftan hediye getirdiler.
Ertesi gün oldu.
Bir dostu, onu hayvanına veresiye yem alırken gördü.
Çok hayret etti.
Evine gitti ve:
“Dün Abdullah’a dört bin dirhem para ile kıymetli bir kaftan hediye gelmemiş miydi?” diye sordu.
Ev halkı:
“Evet gelmişti” dediler.
Bunun üzerine:
“Bugün onu çarşıda gördüm. Hayvanı için veresiye yem alıyordu” diye söyledi.
Ev halkı da:
“Doğrudur. O, dört bin dirhemi fakirlere dağıttı. Kaftanı da aynı gün bir fakire verdi” dediler.

Comments are closed.