Atpazarlı Osmân Fadlı Efendi ilmi ve âlimleri öven bir şiirden etkilenip ilim tahsîli için İstanbul’a geldi ve Zâkirzâde Abdullah Efendiye gitti.
Huzuruna girdi.
Onu çok sevdi.
Ve kalbinden; “İşte hocamı buldum!” dedi. Hocası da Onu görünce; “İşte hakîkî bir talebe” diye geçirdi içinden.
EMRİNİZ NEDİR?
Bir gün Zâkirzâde Efendi, talebelerinden şahsî bir işinin yapılmasını istedi. Ancak talebeler isteksizlik gösterdiler.
Seyyid Osmân
heyecanlandı.
Huzura varıp;
“Emriniz ne ise îfâ edeyim” dedi. “Ama senin dersin vardır” deyince; “Hizmetinizde bulunmayı, her şeye tercih ederim” dedi.
Hocası sevindi.
Cevabı beğendi.
Ve bütün kalbiyle;
“Ey çelebi! Allahü tealâ sana, önce ve sonra gelenlerin ilimlerini nasîb eylesin” diye duâ etti.
Seyyid Osmân
çok şey kazandı.
pek çok sevindi.
Arkadaşlarına; “Bu duâ ile bütün ilimler bir gecede kalbime girdi” dedi. Zâkirzâde Efendi, Seyyid Osmân’a îcâzet vermek istedi.
Kendisini çağırdı.
Bunu Ona söyledi.
Osmân Fadlı;
“Hizmetinizden bir an ayrılmak istemiyorum” dediyse de, o gece rüyâsında; “Hocan ne diyorsa kabul et!” denildi.
Korkuyla uyandı.
Hatâsını anladı.
Huzuruna gidip;
“Emriniz başım gözüm üstüne” dedi ve icâzetini aldı.