Nûreddîn Alî Halebî hazretleri Şafii âlimidir. 975’te (m. 1567) Kahire’de doğdu. Şemseddin Remlî’nin derslerine devam etti. Şafii fıkhı ve siyer ilminde icazet aldı. 1044 (m. 1634)’de vefat etti. Sîretü’l-Halebiyye isimli siyer kitabında şunları yazmaktadır:
Bizans İmparatoru Heraklius’un büyük ordularını perişan eden İslam askerlerinin başkumandanı Ebû Ubeyde bin Cerrah (radıyallahü anh), Humus şehrini alınca; “Ey Rumlar! Allah’ın yardımı ile ve halifemiz Ömer’in (radıyallahü anh) emrine uyarak bu şehri de aldık. Hepiniz ticaretinizde, işinizde, ibadetlerinizde serbestsiniz. Malınıza, canınıza, ırzınıza kimse dokunmayacaktır. İslamiyetin adaleti, aynen size de tatbik edilecek, her hakkınız gözetilecektir. Dışarıdan gelen düşmana karşı Müslümanları koruduğumuz gibi, sizi de koruyacağız. Bu hizmetimize karşılık olmak üzere, Müslümanlardan hayvan zekatı ve öşür aldığımız gibi sizden de, senede bir kere cizye vermenizi istiyoruz. Size hizmet etmemizi ve sizden cizye almamızı Allahü teâlâ emretmektedir” dedi. Humus Rumları, cizyelerini seve seve getirip teslim ettiler…
Bu sırada Heraklius’un Antakya’ya hücuma hazırlandığı haberi alınınca, Humus şehrindeki askerin de merkezdeki kuvvetlere katılmasına karar verildi. Ebû Ubeyde hazretleri, şehirde memurlar bağırtıp: “Ey Hristiyanlar! Size hizmet etmeye, sizi korumaya söz vermiştim. Buna karşılık, sizden cizye almıştım. Şimdi ise, halifemiz Hazreti Ömer’den aldığım emir üzerine, Heraklius ile gazâ edecek olan kardeşlerime yardıma gidiyorum. Size verdiğim sözde duramayacağım. Bunun için hepiniz Beyt-ül-mala gelip cizyelerinizi geri alınız, isimleriniz ve verdikleriniz defterimizde yazılıdır” dedi…
Suriye şehirlerinin çoğunda da böyle oldu. Hristiyanlar, Müslümanların bu adaletini, bu şefkatini görünce, senelerden beri Rum İmparatorlarından çektikleri zulümlerden ve işkencelerden kurtuldukları için bayram yaptılar. Sevinçlerinden ağladılar. Çoğu seve seve Müslüman oldu. Kendi arzuları ile Rum ordularına karşı İslam askerine casusluk yaptılar. Ebû Ubeyde (radıyallahü anh) böylece, Heraklius ordularının her hareketini günü gününe haber alırdı…