Kahireli Müderris Salih bin Ömer Bülkinî

“İslam dininin hükümlerini biz cahillere, derin âlimler ve olgun salihler bildirdi. Bunlar, Muhaddisler ve Müctehidlerdir.”
Salih bin Ömer Bülkinî hazretleri Şafiî fıkıh ve hadis âlimi olup, 791’de (m. 1389) Kahire’de doğdu. Genç yaşta fetva vermeye ve fıkıh okut­maya başlayan Bulkinî müderrislik yaptı. Celâleddin Süyûtî ve Sehâvî’nin de arala­rında bulunduğu birçok talebe yetiştir­di. 868’de (m. 1464) Kahire’de vefat etti. Bir dersinde buyurdu ki:
İslam dininin hükümlerini biz cahillere, derin âlimler ve olgun salihler bildirdi. Bunlar, (Muhaddisler) ve (Müctehidler)dir. Hadis âlimleri, hadis-i şerifleri incelemişlerdir. Doğru olanlarını ayırmışlardır. Müctehidler de, âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden ahkam çıkarmışlardır. Biz, ibadetlerimizi ve bütün işlerimizi bu ahkâma uygun olarak yaparız. Resûlullah Efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” zamanından çok uzak olduğumuz ve nassların nâsih ve mensûh olanlarını ve muhkem (manası açık) ve müevvel (manası açık olarak anlaşılamayan) olanlarını ve birbirine uymaz görünenlerinin uygun olduklarını anlayamadığımız için, bir müctehidi taklit etmemiz lazımdır. Çünkü müctehid, Resûlullahın zamanına yakın olduğu için ve derin âlim ve çok takva sahibi ve hüküm çıkarmakta maharet sahibi olduğu ve hadis-i şeriflerin manalarını iyi anladığı için, onun anladığına uymaktan başka çare yoktur. Allahü teâlâ, lutfederek, bu ümmet-i merhûme arasından sâlih, müttekî dört âlimi seçti. Nasslardan hüküm çıkarmak üstünlüğünü bunlara ihsan eyledi. Bunları taklit ederek bütün Müslümanların hidayete kavuşmalarını diledi. Bunları taklit etmeyi Nisâ sûresinin elli sekizinci âyetinde emretti. Bu âyet-i kerimede meâlen, (Ey îman edenler! Allaha itaat ediniz ve Resûle itaat ediniz ve Ülül-emrinize itaat ediniz!) buyurdu. Burada Ülül-emr, ictihâd derecesine yükselmiş olan âlimler demektir. Böyle âlimler de, herkesin bildiği dört mezhebin imamlarıdır. Bu âyet-i kerimedeki Ülül-emr denilen üstün kimselerin, müctehidler olduğunu, Nisâ sûresinin seksenikinci âyeti açıkça bildirmektedir. Bu âyet-i kerimede, (Ülül-emr, Nasslardan ahkâm çıkarabilen âlimlerdir) denilmektedir. İmâm-ı Süyûtî (İtkân) ismindeki tefsîrinde, ibni Abbâs’ın (Ülül-emr, fıkıh ve din âlimleridir) dediğini yazmaktadır.

Comments are closed.