Karaciğer kistleri için önce ilaçlı tedavi

Değerli okuyucularım, geçen hafta karaciğer kistlerini tanımış ve kötü huylu tümör olmadıkları için çok da endişeye gerek olmadığını vurgulamıştık. Bugün ise bu kistleri izale, teşhis ve tedavilerini etraflıca sizlere aktarmaya çalışarak konumuzu noktalayacağım… Kistlerin tedavisinde başlıca iki yöntem vardır; ilaç kullanımı ve cerrahi operasyonlar.

İLAÇ TEDAVİSİ
Hidatik kist sıvısı boşaltma girişiminden 4 gün önce albendazol veya metronidazol ilaçlarından birisiyle başlanır, 20 gün-3 ay arasında devam edilir. Parazit dışında gelişen karaciğer apselerinde ise antibiyotik verilir. Böylece kistin içindeki zarlar parçalanır ve parazitin glikozu kullanmasına engel olunur. Eğer ilaçlı tedaviyle düzelmezse hasta ameliyata verilir.
ERCP ve endoskopik sifinkterotomi: Sarılık varlığında, kist hidatiğin karaciğer dışı ana safra yoluna açılması durumunda ERCP adı verilen endoskopik girişim yapılır ve safra akımı tekrar sağlanır.
Kistin USG ve BT eşliğinde boşaltılması: Bu yöntem ancak erken dönemde ve komplike olmamış basit kistlerin tedavisinde gayet etkilidir. Hidatik kist sıvısı boşaltıldıktan sonra içeriye alkol veya yoğun tuzlu su (hipertonik salin) verilerek, kist duvarında kireçlenme oluşturulur. Bu yöntem; 5 cm ve altındaki kistlerde, iltihaplanmış hidatik kistlerde, ameliyatı kabul etmeyen veya uygun olmayan hastalarda, ameliyat sonrasında hidatik kisti tekrarlayan hastalarda, 3 yaşın altındaki çocuklarda ve gebe kadınlarda uygulanır. Safra yoluna açılmış olan hidatik kistlerde bu boşaltım uygun değildir.

ROBOTİK AMELİYAT
Öncelikle, basit kistlerde cerrahi tedavi gerekmezken, büyüme gösteren ve ağrı, şişkinlik hissi gibi şikayetlere yol açan kistlerde ameliyat uygundur. Cerrahi yöntem ise kistin büyüklüğü, karaciğerdeki yeri, sayısı, komplikasyon olup olmaması gibi değişkenlere göre belirlenir. En sık kistin duvarının bir kısmının çıkartılması (perikistektomi) ve böylelikle karın zarına rahatlıkla boşalmasına imkan sağlanır. Kistin cidarı elektrikli koter veya lazer ile yakılarak bir daha oluşmamasına uygun zemin oluşturulur. Geçmişte karaciğer kistlerinin cerrahi tedavisinde açık ameliyat tercih edilirken, günümüzde laparoskopik veya robotik cerrahi tercih edilir. Hidatik kist çıkartılırken, kist sıvısının ani olarak boşalmasına bağlı olarak alerjik şokun gelişmemesi için gereken tedbirler alınır.

YERİ DOLDURULMALI
Cerrahi tedavide takip edilecek işlemler:
> Kist ortadan kaldırılmalıdır
> Kist içeriğinin, cerrahi müdahale esnasında çevreye bulaşmaması gerekir
> Kist çıkartıldıktan sonra ortaya çıkan boşluk doldurulmalıdır
> Kist safra yollarına açılmışsa, bunun kapatılması gerekir
Karaciğer kisti ameliyatlarından sonra; safra sızıntısı, karaciğer altında veya diyafragma (göğüs ve karın boşluğunu ayıran kas yapı) altında sıvı birikmesi ve safra yolu yaralanması gibi komplikasyonlar görülebilir.

YA KİSTLER ÇOKSA?
Kist hidatiğin ortadan kaldırılması için %15’lik NaCl (sofra tuzu) ve % 0.5’lik AgNO3 (gümüş nitrat) kullanılır. Ameliyatta kist içine solüsyonlar şırınga edilip, sonra aspire edilir. Hipertonik NaCl ve AgNO3 parazitleri öldürür, kistin boşaltılmasına yardımcı olur. E. multinüklearis tarafından ortaya çıkan kist hidatik hastalığı
çok daha ağır seyreder. Kistin kapsülü yoktur. İnvaziv olup devamlı olarak ilerler. Karaciğer içi tamamen küçüklü büyüklü kistler ile doludur. Aynen bir malign (kötü huylu kanser) hastalık gibidir ve karaciğer tümörüne benzer. Cerrahi tedavi uygulanması bugün için mümkün olmayıp en iyi ve tek çare mebendazol kullanmaktır.

ERKEN DAVRANAN YOL ALIR!
Basit kistlerde karaciğer ameliyatının başarı oranı yüzde 90-100 iken; çoklu kistlerde veya polikistik karaciğer hastalığında başarı oranı yüzde 40-89’a düşmektedir.

Kistlerin oluşturabileceği rahatsızlıklar

> PERFORASYON (DELİNME): Karaciğer içerisindeki kist, darbeler veya yoğun egzersiz sebebiyle delinebilir. Kist içindeki antijenik proteinler vücuda yayılıp anaflaktik şoka sebep olur. Şok oluşmaz ve hasta yaşarsa, karın içinde yaygın kistik yapılar oluşup, ameliyat edilemez hale gelebilir.
> AKCİĞERE?FİSTÜLİZASYON: Komşuluk sebebiyle kist akciğere açılıp akciğer zarları arasında sıvı birikimine, bronş ve safra yollarına kanalize olabilir.
> DAMARA?DELİNME: Şoka yol açar, nadirdir.
> TIKAYICI SARILIK: Direk safra yollarına baskı veya kistin safra yollarına açılması sonucu ortaya çıkar. Kistler sonucu en sık görülen komplikasyondur.
> APSE GELİŞİMİ: Mikroorganizmaların, kistin safra yollarına açılması sonucu aşağıdan yukarı veya direkt kanla yukarıdan aşağıya yolla gelip içeri girmesiyle oluşur. Apse oluştuktan sonra parazit yaşayamaz ve kist hidatik ortadan kalkar. Neticede gelişen oluşum, karaciğer apsesidir ve apse tedavisi uygulanır.

Annem kilo vermek istiyor, ne yapsın?

Tıpta “hastalık yok, hasta var” kaidesi geçerlidir. Bundan dolayı hekimin muayene, teşhis ve tedavisi önemlidir. Genel olan sağlıklı beslenme ve hareketli hayattır…

> Rumuz: Seda

45 yaşında,1.60 boylarında, 88 kilo olan ve bu kiloları vermek isteyen annem için bir diyet listesi verebilir misiniz?

CEVAP: Sevgili kardeşim, herkes için aynı standart bir diyet listesi yoktur, olamaz da. Her insan Yüce Allah tarafından farklı yapı ve karakterde yaratılmıştır. Tıpta da “hastalık yok, hasta var” kaidesi geçerlidir. Bu sebeple her hasta hakkında sadece şikayet ve belirtilere göre hareket edilmez.
İlgili uzman hekim tarafından yapılacak detaylı muayene ve tetkikler sonucu reçeteler düzenlenebilir. Siz bakmayın çeşitli isimler altında zaman zaman yayınlanan diyet listelerine, lütfen itibar edip ciddiye almayın. Her insan farklı yapıda ve metabolizma hızında olup ancak detaylı muayene ve tetkikler sonucu neye ihtiyacı olduğu tespit edilerek ona göre “kişiye özel” tavsiyelerde bulunulabilir.

GÜNDE 1 DİLİM EKMEK!
Ama anneniz aşırı kilo fazlalığı sebebiyle umumi manada; her türlü hamur işi, tatlı, şekerleme, çikolata, pilav ve makarnadan kaçınmalı. Her öğün 1 dilim tam buğday ekmeğinden daha fazlasını yemesin. Çayına şeker katmasın. Beslenmesini dengeledikten sonra birazcık da gayret edip hareket ederse işler yavaş yavaş yoluna girecektir.
Ayrıca iyi havalarda günde en az 30 dakika. ozonun yoğun bulunduğu deniz kenarları veya yeşillik, ormanlık alanlarda yürüyüşler yapması da oldukça faydalıdır. Dahiliye uzmanına detaylı muayene olup gerekli tetkiklerini yaptırdıktan sonra neticelere göre perhiz ve gerekirse ilaç listesi düzenlenir.

Ultrasonla KOLAY TEŞHİS

Karaciğer kistlerinin teşhisi için birçok yöntem bulunmaktadır. Bunların en garantilileri Ultrasonografi, MRG ve ELISA’dır

> Kazoni testi: Antijenik kist sıvısı cilt içine verilip reaksiyon gözlenerek yapılan bir testtir. Hemen kızarıklık ortaya çıkıp 24-48 saat devam ettiği takdirde pozitif kabul edilip teşhis konur. Vakaların %60-65’inde müsbet bulunur.
> Weingberg testi: % 70 vakada pozitif bulunur. Kazoni testi ile birlikte yapılırsa % 80 teşhise yardımcı olur.
> ELISA: % 90 müspet bulunur.
> Düz karın grafisi ve akciğer filmi
> Karaciğer sintagrafisi: Karaciğer içinde bir kitle bulunduğunu gösterir ve % 90 teşhis koydurur.
> Ultrasonografi: Kitlenin kistik veya solid olup olmadığını ayıran en önemli teşhis aracıdır. Kist içerisindeki yapıları göstererek % 100’e yakın teşhis koydurur. Fakat 1 cm’den küçük kistlerde pek yardımcı olmaz.
> Bilgisayarlı tomografi (BT)
> Manyetik rezonans görüntüleme (MRG)
> Karaciğer fonksiyon testleri (ALT ve AST)
> Bilürübin
> Alkali fosfataz testi
> Ekinokok antikoru araştırılması
> Kist sıvısında CA 19-9 testi
> Amip (entomoeba histolitika) antikoru

Comments are closed.