“Bu satırları yazarken kendimden utanıyorum. Ben âdeta sütten çıkmış ak kaşıktım…” Bana demişti ki: “Yarın en geç öğleye kadar sana döneceğim.” Bu onun, birkaç defadır söz verip de denkleştiremediği ödemesiyle ilgili sözüydü. O gün geldi. Öğle vakti oldu… Öğleden sonra oldu… İkindiye doğru “bir arayayım” dedim. Aradığımda “yoldayım, sana döneceğim” mesajı çekti. Bir saat kadar daha bekledim. Bu defa “ben de alacağım adamı bekliyorum” diye mesaj attı. Ondan sonra da ne aramalarıma cevap verdi, ne mesajlarıma cevap verdi; ne de geri dönüş yaptı. Hâliyle yavaş yavaş öfkelenmeye başladım. “Bir insan nasıl sözünde durmaz” diyerek ileri geri söylenmeye başladım. Sonra da kendi kendimi kurdukça kurdum. Ne dürüstlüğünü bıraktım, ne verdiği sözü yerine getirmediğini, ne insanlığını… Verdim veriştirdim. Hırsımı alamamıştım ama en azından ağzıma geleni sayıp rahatlamıştım. Eh kul olarak Allaha olan ibadetimizi yerine getirmeliydik. Gidip abdest alıp ikindiyi de kıldım. Akşam oldu eve geldim. Namaz sonrası yemeğimi yedim. Dinlenmeye geçtim… Bu satırları yazarken kendimden utanıyorum. Ben âdeta sütten çıkmış ak kaşık, insan olarak mükemmel bir adamdım. Karşımdaki ise sözünde durmayan biriydi. Haydi, biraz daha ağır söylersem bir sahtekârdı… Derken gece vakti geç saatlerde telefon çaldı… Arayan o isimdi… Telefonda sesi titriyordu… Acilen memlekete gitmişti… “Babam kalp krizi geçirmiş, acilen gittim. Hastanede koşuşturdum. Daha yeni çıktı ameliyattan. Şu an yoğun bakımda” dedi. Sahi biz ne biçim insanlar olduk. Nerede hüsnüzan denilen o duygu Allah’ım? Bir insan olduğumuz, başımıza bir hâl gelebileceği niçin aklımıza hiç gelmez. Telefonda kahrolmuş bir şekilde dedim ki: “Kardeşim senden özür diliyorum. Yazdığım o zehir zemberek mesajları inşallah okumamışsındır. Ne olur hiçbirini okumadan sil!..” “Ben hakkımı helal ettim” dedi ve ekledi: “Gerçekten insanoğlu bir nefeslik. Hiçbir şeyi dert etmeye hele hele hiçbir şekilde kimsenin kalbini kırmaya değmiyor…” O duygularla babasına geçmiş olsun dileklerimi ilettim tekrar tekrar özür dileyerek telefonu kapattım. Ve söz verdim kendi kendime. Bir daha ne şekilde olursa olsun hiç kimseye bu tür ithamlarda bulunmayacağım. Hele hele bu tür mesajlar çekmeyeceğim. Kimseye suizan etmeyeceğim… M. İ.-Antalya
Kendimden utandım inanın!..
Kendimden utandım inanın!..