Kimin bende hakkı varsa

Hazret-i Ömer (radıyallahü anh), bazı Eshapla Şam’a geldiklerinde Eshaba dönüp:
“Ey Resul’ün Eshabı! Kimin bende bir hakkı varsa gelip istesin!” buyurdu.
Eshap şaşırdılar.
Birbirlerine baktılar.
Zira adaletiyle ün salmış olan böyle yüce bir zatta kimin hakkı olabilirdi?
Derken Halifenin kölesi hazret-i Mugire öne çıktı.
Ve gayet edeple:
“Efendim, mühim bir suçum yokken bir defa kulağımı çekmiştiniz” dedi.
Halife bunu duydu.
Çok memnun oldu.
Ve kendisine “Gel öyleyse yâ Mugire! Sen de benim kulağımı çek, ödeşelim” buyurdu.
Eshap şaşırdılar.
Halifeye dönüp:
“Yâ Emîr-el müminin! Dünyaya sizin gibi âdil bir melik gelmemişken, onun sizden böyle hak istemesi doğru değil” dediler.
Halife aldırmadı.
Onlara cevaben:
“Bugün helallaşmazsak ahirette daha güç olur” buyurdu.
Ve kölesine dönüp;
“Yâ Mugire! Haydi gel, sen de benim kulağımı çek, ödeşelim” buyurdu.
O da yaklaştı.
Birazcık çekti.
Halife “Ya kuvvetli çek, ya da hakkını helal et!” buyurdu.
Hazret-i Mugire:
“Helal ettim” dedi.
(“Menâkıb-ı çihâr yâr-i güzîn” kitabından alınmıştır.)

Comments are closed.