Bir dersinde şunları anlattı:
1- Abdestli ve kıbleye karşı hürmetle okumalı.
2- Ağır ağır ve mânasını düşünerek okumalı. Mânasını bilmeyen de ağır okumalıdır.
3- Ağlayarak okumalıdır.
4- Her âyetin hakkını vermeli, yâni azap âyetini okurken, korkarak, rahmet âyetlerini heveslenerek, tenzîh âyetlerini tesbîh ederek okumalı. Kur’an-ı kerim okumaya başlarken E’ûzü ve Besmele çekmelidir.
6- Kur’an-ı kerimi güzel sesle ve tecvîd üzere okumalıdır. Harfleri, kelimeleri bozarak tegannî etmek haramdır.
7- Kur’an-ı kerim Allahü teâlânın kelâmıdır, sıfatıdır, kadîmdir. Ağızdan çıkan harfler, ateş demeye benzer. Ateş demek kolaydır. Fakat ateşe kimse dayanamaz. Bu harflerin mânaları da böyledir. İşte insanların çoğu da, böyle, Kur’an-ı kerimden yalnız ses duyarlar ve Kur’an, harf ve sesten başka bir şey değildir zannederler. Nasıl her insanın bir ruhu vardır ve ruhu, insanın şekline benzemez ise, bu harfler de, insan gibi şekildir. Harflerin manaları ise, insanın ruhu gibidir. İnsanın şerefi, kıymeti, ruh ile olduğu gibi, harflerin şerefi de manaları iledir.
8- Kur’an-ı kerimi okumadan evvel, bunu söyleyen Allahü teâlânın büyüklüğünü düşünmelidir. Kimin sözü söyleniyor, ne tehlikeli iş yapılıyor düşünmelidir.
9- Okurken başka şeyler düşünmemelidir. Bir kimse, bir bahçeyi dolaşırken, gördüklerini düşünmezse, o bahçeyi dolaşmış olmaz. Kur’an-ı kerim de, müminlerin kalblerinin dolaşacağı yerdir. Onu okuyan, ondaki acâiplikleri ve hikmetleri düşünmelidir.