Arabgirli Ömer Baba

Meşhûr velîlerden. Doğum ve vefât târihleri bilinmemektedir. Büyük velîlerden Terzi Baba lakabıyla bilinen Muhammed Vehbî Hayyât Erzincânî hazretlerinin talebelerindendir. Arabgir’de insanlara rehberlik etmesi için hocası tarafından vazîfelendirilmiştir. Terzi Baba ise, yüzlerce talebesiyle Anadolu’nun en ücrâ yerlerine kadar hizmet götüren, insanlara İslâmiyetin anlatılmasını veİslâm ahlâkının yayılmasını sağlayan büyük velî Mevlânâ Hâlid-i…

Devamını oku

Ahî Evran

Büyük velîlerden. Kelam, tefsîr, tasavvuf ve Şâfiî mezhebi fıkıh âlimi, tabib. Anadolu’daki Ahîlik esnaf teşkilâtının kurucusu. Asıl ismi Mahmûd bin Ahmed’dir. Herkesin korkup kaçtığı evran denen büyük bir yılanın onu görünce sakinleşmesi ve itâat etmesi dolayısıyla "Evran" diye anılmıştır. 1171 (H.567) yılında İran’da Batı Âzerbaycan taraflarındaki Hoy kasabasında dünyâya geldi.…

Devamını oku

Ahî Şorba

Ne zaman yaşadığı hakkında bilgi bulunamayan Ahî Şorba hazretlerinin türbesi, Kastamonu Beyçelebi mahallesinin Canlı sokağındadır. Türbede bulunan diğer iki kabrin kime ait olduğu bilinmemektedir. Kastamonu’da Ahî Şorba hazretlerine ait zâviye ve vakıflar da vardır.

Devamını oku

Dünyâ Hırsı

Dünyâya lüzûmundan fazla meyletmek. Şiddetli mal, mülk arzusu, isteği. On şey insana zarar verir: 1) Terbiye azlığı, 2) Cehâlet çokluğu, 3) Halktan nîmet beklemek, 4) Şehvet azgınlığı, nefis kudurgunluğu, 5) Baş olma sevdası, 6) Dünyâ hırsı, 7) Nefis ile dostluk kurmak, 8)Çok yemek, 9) Çok uyumak, 10) Kalabalığa uymak. (Bâyezîd-i…

Devamını oku

Ahmed el-Alesî

Bağdât evliyâsından. İsmi Ahmed, künyesi Ebû Bekr ez-Zâhid’dir. Babasının ismi Ali’dir. Doğum târihi ve yeri belli değildir. Hayâtı hakkında fazla bilgi yoktur. Kâdı Ebû Ya’lâ’dan fıkıh ve hadîs ilimlerini öğrendi. Ahmed el-Alesî’nin mesleği sıvacılık ve badanacılıktı. Geçimini bu işlerden sağlardı. Bir gün sarayın duvarlarını badana ederken odalardan birinde bulunan büyük…

Devamını oku

Dünyâyı Terketmek

1. Bütün haram olan şeyler ile berâber, mübâhları da, yâni günâh olmayan lezzetlerin çoğunu da bırakıp, yaşamak için zarûrî olan miktârını kullanmak. Mes’ûd o kimsedir ki, dünyâ onu terk etmezden önce, o dünyâyı terk etmiştir. (Hadîs-i şerîf-Mârifetnâme) Dünyâyı terk eyle ki, Allahü teâlâ seni sevsin! İnsanların malına göz dikme ki,…

Devamını oku