Celâl

Allahü teâlânın kahr ve gazab sıfatlarından. Azamet, büyüklük, ululuk, hiçbir şeye muhtâç olmamak. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: Yeryüzünde bulunan her canlı fânîdir (yok olucudur) . Ancak celâl ve ikrâm sâhibi olan Rabbinin zâtı bâkîdir. Böyle iken Rabbinizin hangi nîmetlerini yalan sayabilirsiniz? (Rahmân sûresi: 26, 27, 28) Hiç…

Devamını oku

Cem

Birleştirme, bir araya getirme. 1. İkindi namazını öğle namazıyla, yatsı namazını akşam namazıyla birlikte kılma. Seferî olmayan (104 kilometreden az giden) Hanefî mezhebindeki bir yolcu, Şâfiî mezhebine uyarak iki namazı cem’ edemez. (Şemseddîn Remlî) Seferî olan (104 kilometreden fazla yola gitmeye karar veren) bir Hanefî, yolculuk sırasında, diğer üç mezhebe…

Devamını oku

Cebbâr

1. Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Kullarının hallerini ıslâh edip tövbeye götüren, dilediğini yaptırmaya gücü yeten. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: … Allahü teâlâ Müheymindir (her şeyi gözetip koruyandır), Azîzdir (hükmünde gâlibdir), Cebbârdır, Mütekebbirdir (kibriyâ ve azamete büyüklüğe ancak o müstehaktır). Allah müşriklerin koştukları ortaklardan münezzehtir (uzaktır)…

Devamını oku

Delîl-i Fer’î

Aslî delîllere bağlı ve onlardan elde edilen ikinci derecede delîller. İstihsân, İstishâb, İstislâh, Örf ve âdet, Sahâbî (Peygamber efendimizin arkadaşlarının) kavli (sözü), fer’î delîllerden bâzısıdır. (Bkz. İlgili Maddeler) Müctehid (dînî kaynaklardan, delîllerden hüküm çıkarabilen) bir âlim, bir mes’elenin hükmünü aslî delîllerde açıkça bulamazsa, fer’î delîllere mürâcât eder. (Molla Hüsrev, Serâhsî)

Devamını oku

Abdülkâdir Berzencî Hayderî

Büyük İslâm âlimi ve evliyâ Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin talebelerinden. İsmi Abdülkâdir olup, Berzencî ve Hayderî nisbeleriyle meşhûr olmuştur. Hazret-i Hüseyin’in soyundan olup, seyyiddir. Kaynaklarda hayâtı hakkında yeterli bilgi mevcut değildir. On dokuzuncu yüzyılda Irak’ta yaşamıştır. Zamânının usûlüne göre ilim öğrendikten sonra Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin sohbetleriyle şereflendi. Onun kalplere…

Devamını oku

Delîl-i Zannî

Mânâsı açıkça anlaşılmayan, tek bir mânâya, delâlet etmeyen âyet-i kerîme ve tek bir Sahâbî tarafından bildirilen, mânâsı açık hadîs-i şerîf. Delîl-i zannî vâcib ile tahrîmen mekruhu (harama yakın mekruhu) bildirir. Tek Sahâbînin bildirdiği mânâsı açıkça anlaşılmayan hadîs-i şerîfler ise, müstehâbları bildirir. Müstehâbları yapan sevâb kazanır, yapmayan günâhkâr olmaz, sevâbından mahrûm…

Devamını oku